 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1986/14361
K: 1987/1029
T: 12.02.1987
DAVA : Taraflar arasında görülen davada; davacı 216 ada 6 parsel sayılı binanın alt katının kendisine, üst katının ise davalıya ait olduğunu, davalının ruhsatsız ve proje dışı değişiklikler yaparak tehlike yarattığını ileri sürerek eski hale getirmek suretiyle muarazanın önlenmesini, 110.000 lira tazminatın tahsili istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin, davalıya ait dairenin eski haline getirilmesine, 60.000 lira tazminatın davalıdan alınmasına ilişkin kararı, süresinde davalı tarafından temyiz edilmekle; Yüksek 4. Hukuk Dairesi'nin dosyayı geri çevirmesi üzerine verilen temyiz isteğinin reddine dair karar kaldırılarak dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık mülkiyetle değil, komşuluk hukuku ile ilgilidir. MK.nun 618. maddesi hükmüne göre, bir şeye malik olan kimse, o şeyde yasa çerçevesinde dilediği gibi tasarruf etmek hakkına sahiptir. Ancak komşusuna zarar vererek, hoşgörü sınırlarını aşacak her türlü taşkınlıklardan çekinmeye mecburdur (MK.661). Uyuşmazlık konusu olaylar mahkemece bu ana kuralların ışığında inceleme ve soruşturmaya tabii tutulmamıştır. Şöyleki, davalının felçli karısı için yaptırdığı tuvaletin binaya ve davacıya zarar vermediği, zararın salt balkon ağırlığından doğduğu uzman bilirkişi raporunda açıklandığı halde, zararın hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığı araştırılmadan, davalının kendi dairesinde ruhsatsız yaptığı değişikliklerin projeye aykırı olduğundan söz edilerek dava tümü ile kabul edilmiş, davalının meskeni içindeki değişikliklerin "Eski haline getirilmesine" karar verilmiş, böylece davalının taşınmazını kullanma hakkı, inandırıcı yasal nedenler saptanmadan kısıtlanmıştır.
İmar Yasasına, projesine aykırı davranışlar idari yaptırımlara tabidir. Bu yön hiç gözönünde tutulmamıştır.
SONUÇ : Mahkemece yapılacak iş, davalının kendi meskeninde yaptığı değişikliklerden hangisinin davacıya zarar verdiği, hangisinin vermediği, veriyorsa bu zararın komşular arasında örf ve adete göre hoşgörü sınırlarını aşıp aşmadığı, hangi somut önlemlerle önlenebileceği hususlarının uzman bilirkişi kurul aracılığı ile yasal ilkeler çerçevesinde ve kesin bir biçimde saptanmasından ve hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulmasından ibarettir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın iadesine, 12.2.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.