 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1986/13157
K: 1986/13331
T: 18.12.1986
DAVA : Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; davacı, kayden maliki bulunduğu 127 ada 14 parsel sayılı taşınmaza davalıların taşkın inşaat yapmak suretiyle elattığını ileri sürerek önlenmesini ve kal" istemiştir.
Davalılar, karşılık davada, inşaatı iyiniyetle yaptıklarını taşkın kısmın adlarına tescilini istemişlerdir.
Mahkemece davanın kabulüne dair karar, dairenin 13.10.1983 tarih 1983/10817-10371 sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda elatma ve kal' isteğinin reddine karşılık temliken tescil davasının kabulüne karar verilmiştir. Karar süresinde davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; duruşma isteği değer yönünden reddedilerek, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacının açtığı taşkın inşaat nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal' isteğine ilişkin davanın reddini savunan davalılar, birleştirilen karşılık davalarında MK.knun 651/2. maddesi hükmünce temliken tescil talebinde bulunmuşlardır. Gerçekten koşullarının gerçekleşmesi halinde MK.nun 651/2. maddesi uyarınca temlike hükmedilebileceği kuşkusuzdur. Ancak, somut olayda temlikin yasal koşulları özellikle iyiniyet koşulu yeterince araştırılıp ortaya konulmuş değildir. Hemen belirtmek gerekir ki MK.nun 651. maddesinde ifadesini bulan iyiniyet, subjektif iyiniyettir. Hal böyle olunca elattığı toprağın kendisine ait olmadığını bilen yada bilmesi gereken kişi iyiniyetli sayılamaz. Buradaki kural, taşkın yapı sahibinin tecavüz ettiği taşınmazın başkasının mülkü olduğunu kendisinden beklenen bütün dikkat ve özeni göstermesine rağmen bilecek durumda olmamasıdır.
SONUÇ : O halde, mahkemece, davacı tarafın tanıklarının da dinlenilerek karşılık temliken tescil davası yönünden olayda yukarıda değinildiği biçimde iyiniyet koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve açıkca belli edilmesi ve bundan sonra öteki koşulların ele alınarak değerlendirilmesi gerekirken, iyiniyet koşulu hakkında hükme yeterli bir soruşturma yapılmadan yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün yalnızca açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), bozma nedenine göre de sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın iadesine, 18.12.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.