 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1986/13113
K: 1986/13389
T: 26.12.1986
DAVA : Taraflar arasında görülen davada:
Davacı Vakıflar, Sultan Hanı Salis Vakfından icareli 148 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 1245 tarihli deruhte ile (Y.) kızı (A.) adına kayıtlı iken varissiz ölmesi nedeniyle vakfına dönmesi gerekirken davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek iptal ve tescil istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin, davanın kabulüne ilişkin kararı, süresinde davalı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konusu 148 ada 6 parsel sayılı taşınmaz Sultan Hanı Salis Vakfından icareli olup 1245 tarihli deruhte ile (Y.) kızı (A.) adına kayıtlı iken varissiz ölümü nedeniyle hazine adına tescil edilmiştir.
Gerçekten özde vakıf malı olan taşınmazların mutasarrıflarının mirasçı bırakmadan ölmeleri ya da ülkeyi terkle firari duruma girmeleri halinde gerekli usul işlemlerinin tamamlanmasından sonra muhlulen ya da metruken vakfına dönmeleri asıldır. Ancak 5.6.1983 gün ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nu 24.9.1983 günü yürürlüğe giren 2888 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişen 29. maddesinin 1. fıkrasında onyıl içinde taviz vermek yoluyla icareteyn veya mukataa kayıtları terkin edilmemiş olan gayrimenkullerin mülkiyetini on yıl sonra ikinci fıkrasında mülkiyeti mutasarrıfına geçmiş olan taşınmazlar da maliklerini bu yasanın yayımı tarihine kadar ölümleri üzerine son mirasçı suratıyla hazineneye intikal edip eden bu husus tapu kaydına işlem bulunanlar ayrık bırakılarak işlenmemiş bulunanların mahlulen vakfına rücu edeceği hükme bağlanmıştır. İcraeli ya da mukataalı vakıflarda taşınmazın mülkiyeti vakfında kalmak üzere kullanma hakkı matusarrıfına ve ölümü ile mirasçılarına geçer. Ancak, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu ile bu tür taşınmazların anılan yasada gösterilen biçimde belirlenecek taviz bedelini ödenmesi suretiyle davacının tapuya dayanan aynı hakkının anılan yasanın 31/2. maddesi gereği kaybolmasına yapılan işlem geçersiz olduğundan neden olamaz. Hal böyle olanca evveliyatı tapulu olduğundan yeniden tescile dair kısım dışında kararın 470 parselin tesbitinin iptali ile ilgili kısmını onanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bozulduğu davacının karar düzeltme talebi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmıştır. Tashihi karar talebi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmıştır. Tashihi karar talebi yerindedir. Kabulüyle Dairenin bozmaya ilişkin 10.7.1986 gün ve 86/8286 - 84446 no'lu ilamının ortadan kaldırılmasına, ne var ki, mahkemece tecile karar verilmesi doğru değil ise de bu husus yargılamanın tekrarının gerektirmediğinden hüküm fıkrasındaki "davacı adına tapuya tesciline" cümlesinin çıkarılarak hükmün düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan harcın iadesine 26.12.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.