* TAPU KAPSAMININ BELİRLENMESİ

Taraflar arasında görülen davada; davacı, Kemalpaşa İlçesi Yukarı Kızılca 1371 parselin maliki olduğu 336 parselin uzantısı olduğu Hazine adına tesbit edildiği 1371 parselin kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar süresinde davacı tarafından temyiz edildiğinden, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı, 336 parsel sayılı taşınmazının tesbitine esas alınan tapu kaydı kapsamındaki dava konusu yerin, tapulamaca 1371 parsel sayısı verilerek davalı Hazine adına tesbit edildiğini ileri sürüp, tesbitin iptali ve tescil isteğinde bulunmuş; mahkemece, davacının dayandığı tapu kaydında kaçak yada yitik kişilere ait taşınmazların sınır gösterildiği, bu nedenle kaydın kapsamının miktarı ile geçerli olduğu miktarına eşit yerinde tapulamaca davacıya bırakıldığı görüş ve düşüncesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten, kaçak yada yitik kişilere ait olup, yasa gereği Hazineye geçen taşınmazları sınır okuyan davacı taraf tapusunun kapsamının miktarı ile geçerli kabul edilmesi kural olarak doğrudur. Ancak, anılan sınırların zamanla bazı olaylardan ötürü sabit hale dönüşebileceğinin gözardı edilmesi ve bu yolda hükme yeterli bir soruşturma yapılmaması doğru değildir. O halde, çekişmeli yere komşu tüm taşınmazların tapulama tutanakları ile tesbitlerine esas alınan tapu kayıtlarının dosyaya getirtilip Hukuk Genel Kurulu'nun 26.11.1976 tarih, 7-366-2976 sayılı kararında da belirtildiği üzere kaçak yada yitik kişilerden yasa gereği Hazineye geçen arazilerin sonradan yetkili mercii tarafından iskan veya tevzi yoluyla dağıtımına tabi tutularak komşu araziler için tapu kayıtları oluşturulup oluşturulmadığının araştırılması, oluşturulmuş ise o kayıtlarda davacı tarafın dayandığı tapu kayıt malikinin sınır olarak gösterilip gösterilmediğine bakılması, gösterildiğinin anlaşılması durumunda devletin yetkili merciinin Hazineye ait komşu arazilerin sınırlarını belli etmekle davacı tarafa ait tapu kaydının sabit sınırlı hale geldiğinin kabul edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, belirtileri biçimde bir inceleme ve uygulama yapılmadan noksan soruşturmayla yetinilip davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 8.12.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972