 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:1986/12083
K:1986/12163
T:20.11.1986
* TAPULAMA TESBİTİ HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET : Yetkisiz Hazine temsilcisinin itirazı üzerine tapulama mahkemesinde yargılamanın uzaması ve sonucunda tespitin kesinleştiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmesi durumunda; davacı Hazine kusurlu sayılamayacağından, Tapuma Yasasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin tapulama mahkemesinin ret kararı tarihinden itibaren başlayacağının kabulü zorunludur.
(766 s. Tapulama K m. 30, 31/2)
Taraflar arasında görülen davada; davacı Hazine, davalı adına tescil edilen 12 sayılı parselin tapu miktar fazlasının zilyetlikle İktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğunu ileri sürerek iptal ve tescil istemiştir. davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 10 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle davan:n reddine dair verilen karar yasal süresinde davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı Hazine, tapulamaca davalı adına tescil edilen dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı koşullarına uygun biçimde davalının zilyetliğinde bulunmadığını ve vergi kaydı uyarınca kendi dine ait yerlerden olduğunu ileri sürerek iptal, tescil ve el atmanın öncesini istemiştir. Dava konusu parselin tapulamaca senetsizden davalı üzerine tespitine, hazine adına itiraz eden kişinin hazineyi temsile yetkili olmadığı saptanarak tapulama mahkemesinin 1978 yılında verdiği kararı ile görev yönünden ret edilmiş ve bu karar 17.7.1978 tarihinde kesinleşmiştir. Temyize konu edilen dava ise 1985 yılda açılmıştır. Tapulamaya dayanılarak tesis olunan tapu sicilleri ve bu sicillerde belirtilen haklara tescilleri tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra tapulamaya tekaüdüm eden sebeplerden dolayı itiraz edilemeyeceği veya dava açılamayacağı 766 sayılı Tapulama Yasasının 30 ve 31/2. maddeleri hükmü gereğidir. Yetkisiz kişinin itirazı üzerine Tapulama mahkemesinde yargılamanın uzaması ve sonunda tapulama tespitinin kesinleştiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesinde davacı kusurlu sayılamayacağından bu hallerde 766 sayılı Tapulama Yazısının 31/2. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin tapulama mahkemesinin ret kararından itibaren başlayacağının kabulü zorunludur. Olayda yetkisiz kişinin itirazı nedeniyle tapulama tutanağının kesinleştiğinden söz edile bilinirse de tapulama mahkemesinin görevsizlik kararına kadar bu husus aşkıca kalacağından sözü edilen güreye başlangıç tarihi olarak alınamaz. Açıklanan bu ilke Hukuk Genel Kurulunun 31 .5.1985 tarih ve 1-795/531 sayılı kararında da açıkça vurgulanmıştır. Hal böyle olunca davanın süresinde açıldığının kabul~ ile tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde gerekli incelemenin yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddedilmesi isabetsizdir. Davacı hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile "Yukarıda belirtilen nedenden ötürü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 428. maddesi gereğince hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın 3. maddesine, 20.11.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.