 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1986/5868
K: 1987/2165
T: 10.04.1987
DAVA : 3.11.1973 Doğumlu Pullu'yu zorla alıkoymaktan ve zorla ırzına geçmeye tam derecede teşebbüs etmekten sanık Cafer'in yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 430/1, 414/2, 62, 59, 71 ve 2253 sayılı kanunun 12. maddeleri gereğince 4 sene 10 ay 10 gün hapis cezasıyla mahkumiyetine dair Erzincan Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.9.1986 gün ve 1985/122 esas, 986/85 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : Yapılan yargılama sonunda toplanan kanıtlar hükmün dayandığı gerekçe ve takdiri karşısında sübuta ait itirazlar yerinde görülmediğinden reddine Ancak :
1 - Irza geçme kastıyla eylemin yapıcı davranışlarına başlanması yalnız başına kalkışma hükmünün uygulanmasına yeterli olmayıp açıklanabilir ve kabul edilebilir ciddi bir engelin ortaya çıkmasıyla fiil tamamlanamamış ya da yapıcı davranışlar bitirildiği halde cürüm meydana gelmemiş bulunması gerekmesine şayet ciddi bir engel mevcut değil ise o ana kadar olan kısım suç oluşturduğu takdirde buna ilişkin ceza ile cezalandırılması gerekeceğine göre, olayımızda olduğu gibi sanığın hile ile götürdüğü boş evde nüfuz ve egemenliği altına aldığı mağdureyi buradaki divana yatırıp ırzına geçtikten sonra kendiliğinden serbest bıraktığı ileri sürülmesine karşın Adli Tıp Raporundan hilenin zarar görmeden duhule müsait olmadığı ve mağdurenin halen bakire bulunduğu ve olayın köyde dedikodu çıkması üzerine annesinin yoğun ısrarı karşısında ona anlatmasıyla yaklaşık bir yıl sonra ortaya çıktığı anlaşılmasına nazaran eylemin TCK.nun 415/1. maddesinde tanımlanan tasaddi olarak nitelendirilmesi ve var olan kanıtlara göre rızaya yer verilmesi gerekirken yazılı şekilde TCK.nun 414/2, 62. maddeleriyle uygulama yapılması,
2 - Mahkemece kabul edildiği gibi sanığın mağdureyi evde anahtar kaldı pencereden giriver, al diyerek onu kendi güvenlik alanından oldukça uzak olan eve kadar götürüp nüfuz ve egemenliği altına aldığı anlaşılmasına ve kullanılan bu hilenin TCK.nun 429, 430. maddelerinde sayılan öğelerden bulunmasına nazaran eylemin kaçırma niteliğinde olduğu bu durumda mağdurenin saptanan gerçek yaşı doğrultusunda doğum kaydının düzeltilmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı biçimde hükme varılması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün CYYY.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 10.4.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.