 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1986/3848
K: 1986/4103
T: 13.11.1986
DAVA : Fazlı'yı kasten öldürmekten sanık Süleyman'ın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda, hükümlülüğüne ilişkin, (Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 10.7.1986 gün ve 266/117 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın sübuta, ağır tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
Tanıklar Mehmet ve Tahsin'in, sanık Süleyman'ın bir mesafeden attığı taşın maktülün başına isabet ettiğini söylemelerine, bir kısım beyanın taşın direkt olarak vurulduğu mahiyetinde tezahür etmesine göre mahallinde tanıklar, mütehassıs tabip ve uzman bir bilirkişi hazır bulundurularak yapılacak temsili ve tatbiki keşifte yaralandığı sırada maktulenin ve sanığın bulunduğu yerler ile pozisyonları tesbit edilip sanık tarafından taşın maktuleye direkt olarak mı vurulduğu veya bir mesafeden mi fırlatılıp atıldığı hususu açıklığa kavuşturulduktan, şayet taş atılmışsa mesafenin kaç metre olduğu, bu mesfeden atılan taşın vücudun istenilen bölgesine mutlak isabet imkanı taşır nitelikte bulunup bulunmadığı tahkik olunduktan, gerektiğinde bu hususlarda Adli Tıp Kurumu'ndan mütalaa alındıktan, görgü tanığı duvarcı ustası Koda da dinlendikten, hasıl olacak sonuç dairesinde olayda TCK.nun 452/1. maddesinin tatbiki imkanı olup olmadığı araştırıldıktan sonra suça vasıf verilmesi gerekli iken yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA, 13.11.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.