DAVA : Yusuf ile Şefika'yı ayrı ayrı kürekle yaralamaktan sanık Celal'in yapılan yargılanması sonunda, hükümlülüğüne ve diğer sanık Şefika'nın üzerine atılı müsnet suçlardan beraetine ilişkin (Bolu Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 26.9.1985 gün ve 62/92 sayılı hükmün kendilerine ait mahkumiyet ciheti sanık Celal ile müdahil Ali taraflarından Yargıtay'ca incelenmesi istenilmiş müdahil duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; karardaki açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : 1 - Müdahilin yetkisi bulunmadığından duruşma isteğinin reddine.

2 - Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu'nun 17.4.1985 tarihli raporlarının fiil ile ölüm arasında illiyet bulunmadığı hususunu hükme mesnet olacak şekilde aydınlığa ve açıklığa çıkartır nitelikte olması, mevcut delilleri duruşmadan ve tahkikattan edindiği kanaatle takdir eden mahkemenin fiil ve ölüm arasında illiyet bulunmadığı konusunda vardığı sonuçta bir isabetsizlik görülmemesi ve bu sonucun dosya kapsamına uygun bulunması itibariyle tebliğnamenin 1 nolu bendinde işaret edilen tevsii tahkikatla ilgili bozma isteğinin ademi kabulüne.

3 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Celal'in suçlarının sübutu kabul, bozma dışında oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri haricinde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan müdahilin eksik incelemeye her iki sanığın maktulü öldürdüklerine, TCK.nun 59. maddesinin tatbik edilmemesi gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Ancak:

A - Sanık Celal ile müdahillerin aynı evde oturdukları, sanık Celal'in müdahilleri evden çıkarmak için sık sık rahatsız ettiği, bu yüzden aralarının açık olduğu, olay günü mağdur olup sonradan ölen Yusuf ve mağdur müdahil Şaziye evlerinin kendi bölümünde oturdukları sırada yanlarına gelen sanık Celal'in, Yusuf'un başını hedef alarak küreğin keskin tarafıyla başına vurup, onu başta sağ periatel bölgede 2 x 7 Cm. çapında, sol arka frontalde çökme kırığı yapar, hayatını tehlikeye maruz kılar, 45 gün iş ve gücüne mani teşkil eder derecede yaraladığı, Yusuf'un koma halinde bayılıp yere düştüğü, Şaziye'nin "imdat bizi öldürüyorlar" diye bağırdığı tüm dosya kapsamını gelişim ve inkişaf tarzı itibariyle sanık Celal'de Yusuf'a karşı eyleminde öldürme kastının varlığı aşikar iken ve özellikle sanığı Yusuf'un başını hedef alarak küreğin keskin tarafıyla başta çökme kırığı yapar derecede şiddet ve kuvvette vurması kendisinde öldürme kastının mevcudiyetini açıkça gösterdiği ve fiili öldürmeye tam teşebbüs suçunu oluşturduğu halde yaralama olarak tavsifi suretiyle suç vasfının tayininde yanılgıya düşülmesi,

B - Sanıklardan Şefika'nın maktule el dokundurmamakla beraber kavgaya katıldığının belirlenmesine rağmen ve TCK.nun 464/3. maddesine göre cezalandırılması icabederken beraatine karar verilmesi,

C - Sanık vekili müdahil Şaziye'nin Sulh Ceza Mahkemesinin 1982/639 sayılı dosyasında sanık tarafa müessir fiil ikaından mahkum edildiğini bildirmesine göre bu dosya celbedilerek sonucu Dairesinde TCK.nun 51/1. maddesinin tatbik yeri olup olmadığının teemmülü gerekirken yapılmaması,

SONUÇ : Yasaya aykırı ve müdahil Ali ve sanık Celal'in temyiz itirazları ve tebliğname münderecaatı bu bakımlardan yerinde görüldüğünden hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 25.9.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972