 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1986/9514
K:1987/9287
T:28.12.1987
* KADASTRO SINIRLAMASINA İTİRAZ
ÖZET:Hazinenin dayandığı tapu 47 sayılı parseli içine alsa bile, dağıtım sırasında Hazine tarafından sınırları belirlenmiş olduğundan artık bu tapuya değer verilemez.
(766 s. Tapulama K. m. 33, 42)
(3402 s. Kadastro K. m. 7, 49)
Davacı Kifaye vekili tarafından, davalı M. Hazinesi aleyhine 19.2.1980 gününde verilen dilekçe ile kadastro tahdidine itiraz edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.9.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan uygulamaya göre 48 ve 49 parsellere revizyon gören ve 1771 sayılı Kanuna göre verilen Mart 1934 tarih ve 27 numaralı tapunun cihet düzeltmesiyle güney doğudaki İbrahime ait 45 ve 46 sayılı parsellere kadar devam etmek suretiyle dava konusu 47 sayılı parseli de içine aldığı, zilyedliğin dahi belirlenen biçimde süre geldiği anlaşılmaktadır. İştaki kızı Vasiliko adına olan Hazinenin dayandığı tapu nizalı 47 sayılı parseli içine alsa dahi dağıtım sırasında Hazine davacıların taşınmazına ait sınırları belirlemiş olduğundan artık bu tapuya değer verilemez. Aksine görüş ve düşüncelerle davanın reddi isabetli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz itirazlarının yukarıda gösterilen nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 28.12.1987 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İncelenen dosya kapsamına göre, 48 ve 49 sayılı parsellere revizyon gören Mart 1937 tarih ve 27 numaralı tapu kaydının sınırları keşif sırasında yerine tam ve doğru olarak uymamıştır. Bu tapu kaydı esas alınarak miktarından 3 dönüm fazlası ile davacılar 48 ve 49 sayılı parselleri almışlar 47 sayılı dava konusu parsel ise bunların dışında ve Hazineye ait yitik kişilerden kalmış özel tapusu olan bir bölüm olarak Hazinenin uhdesinde kalmıştır.
Davacıların tapu kaydının sınırlarında yön değişikliği yapılarak 48 ve 49 sayılı parseller dışında kalan 47 sayılı parseli de bu tapunun içinde saymak zorlamadan öte bir anlam taşımaz. Dayanak tapu kaydının yerine oturmayan sınırlarına ve zemindeki miktardan dahi az olan alanına rağmen 48 ve 49 sayılı parseller davacılara verilmiş, 47 sayılı par. 531 bunun dışında müstakil tapulu Hazine yeri olarak kalmıştır. 47 sayılı parsel dağıtıma tabi olmamış tır, bu taşınmaz yitik kişilerden kaldığı için zilyetlik yolu ile iktisap olanağı da yoktur. Hazineye ait tapuyu yok sayarak ve 47 sayılı parseli de davacıların tapusu içinde düşünmek için geçerli ve hukuki hiç bir dayanak gösterilemez. 47 sayılı parselin dağıtıma tabi olduğuna dair hiç bir kanıt ve açıklık yoktur. 0 halde sınırların kesinleştiğinden ve artık Hazineye ait yer kalmadığından bahsedilemez. Hazineye ait tapu hukuki değerini koruduğuna, davacıların dayanak tapu kaydı yerine tam olarak oturmadığı halde tapu miktarını aşan bir arazi parçası davacılara verildiğine, 47 sayılı parsel yitik kişilerden Hazineye kalmış müstakil tapulu bir yer olduğu için zilyetlik yolu ile bu taşınmazın iktisabına asla yer olmadığına göre, yerel mahkemenin davanın reddi yolundaki hükmü doğrudur ve onanmalıdır.
Yukarıda açıkladığım nedenlerle dairemiz çoğunluğunun, hükmün bozulması yolundaki düşünce ve kararına karşıyım.