 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1986/9204
K: 1986/9266
T: 28.12.1987
DAVA : Davacı M. Hazinesi vekili 13.2.1986 günlü dilekçe ile ipoteğiniptali ve üçüncü kişiye devrinin önlenmesi Aziz tarafından 7.4.1986 gününde verilen dilekçe ile davanın reddini istemeleri üzerine yapılan duruşma sonunda, ipoteğin kaldırılmasına ve üçüncü kişiye devrinin önlenmesine ilişkin olarak verilen 10.9.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Aziz tarafından istenilmesi nedeniyle süresin de olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Kural olarak ipotek, temin ettiği alacağa tabidir; onunla doğar ve onunla birlikte sakıt olur. İpotekte, alacağın temliki için tescil şart değildir. Alacağın devri bakımından BK.nun 162. maddesinde sözü edilen şartlardan başka şartlar aramaya lüzum yoktur. Öte yandan fer'i haklardan olması dolayısıyle rehin hakları, genel hükümlere göre müstakilen değil, temin ettiği alacakla beraber temlik edilebilir Bir başka deyimle alacaksız ipoteğin temliki mümkün değildir. Bundan başka deyimle alacaksız ipoteğin temliki mümkün değildir. Bundan başka kefalet belli bir alacak için yapılmış yazılı bir sözleşme olmadıkça hüküm ifade etmez. Gerekli kurallar özet halinde ve böylece saptandıktan sonra olayımıza gelince, dava dışı Ömer ile Melek'in eşit paylı oldukları 2 parsel sayılı taşınmazda 5.320.000 lira karşılığında ve Halk Bankası lehine 11.12.1979 gününde ipotek tesis olunduğu, alacağın süresinde ödenmemesi nedeniyle, icra takibine başladığı, adı geçen maliklerin yakını olduğu ifade edilen müdahil davacı Aziz'in borcun kalan 4.174.287,51 TL.'nı ödediği ve tüm ödeme işleminin 1.10.1985 gününde tamamlandığı, bu kez hacizli vergi alacağı sebebiyle Hazinece sicile tedbir konularak ipoteğin kaldırılması için 13.2.1986 gününde Halk Bankası hasım gösterilerek dava açıldığı, alacağın ödenmeden evvel veya sonra temlikine ilişkin bir belgenin mevcut olmadığı gibi borca kefil olma durumuna dair bir sözleşmeden de söz edilmediği dosyadaki söz ve yazılardan anlaşılmaktadır.
Bu durumda yani borç ödendiğine göre alacak ortadan kalkmıştır. Tapu kaydına tedbir konması BK.nun 162. maddesi uyarınca yapılacak temliken engel değildir. Müdahil Aziz'in icrada borcun kefilliğini kabul ettiğine dair icra evrakı meyanında bir beyan veya belge bulunmamaktadır. Dosyada bulunan Halk Bankası'na ait yazıların bu hukuki sonucu etkiler yönü yoktur.
Diğer yandan BK.nun 496 ve müteakip maddelerinin bu olayda uygulama yeri olduğunun kabulü olanaksızdır. Davacı Hazinenin bu davayı açmakta ise yararı vardır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 28.12.1987 gününde oyçokluğu ile karar verildi.