 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1986/8832
K: 1987/2592
T: 24.03.1987
DAVA : Davacı Turgut vekili tarafından davalılar aleyhine 3.4.1985 gününde verilen dilekçe ile muarazanın önlenmesi ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.7.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Ahmet vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : Dava iki ayrı ferağa icbar suretiyle tescil ilamının varlığı ve infaz olunamaması nedeniyle yaratılan muarazanın önlenmesi ve tescil istemine ilişkindir. Mehmet Yavuz, Kadıköy 3. Noterliği'nce düzenlenen 6.9.1981 gün 36952 sayılı sözleşme ile 326 ada, 1 parsel numaralı taşınmazda malik olduğu 138/250 payın 60/250 payını Ahmet'e yine Kadıköy 3. Noterliği'nce düzenlenen 23.5.1983 gün 25076 sayılı sözleşme ile mezkür taşınmazdaki tüm yani 130/250 payını Turgut'a satış vaadinde bulunmuştur. Açılan iki ayrı ferağa icbar suretiyle tescil davasının sonunda Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.3.1984 gün ve 1983/761 Esas, 1984/140 karar sayılı ilamla 326 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz Mehmet'e ait paydan 60/250 payın Ahmet Üsküdar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 9.5.1984 gün ve 1983/934 esas, 1984/295 karar sayılı ilamı ile mezkür taşınmazda Mehmet'e ait tüm yani 130/250 payın Turgut adlarına tesciline karar verilmiştir. İki ilamın mevcudiyeti ve tarafların anlaşamaması üzerine Tapu Sicil Müdürlüğü'nce sözkonusu ilamlar infaz edilememiştir.
Davacı Turgut vekili müvekkili lehine olan satış vaadi sözleşmesinin 9.6.1983 günü tapuya şerh edildiğini onun sözleşmeden doğan kişisel hakkının hukuksal güçlendirildiğini ve bu suretle Ahmet'in kişisel hakkına etkinlik kazandığı bildirilerek Ahmet'in muarazasının önlenmesini ve 326 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda Mehmet'e ait 130/250 payın davacı adına tescilini istemiştir. Satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerhi ile bu sözlemeden doğan kişisel hak hukuken güçlendirilmiş olur. Şerh tarihinden itibaren hukuken güçlendirilmiş bu hakkın herkese karşı ileri sürülmesi mümkündür.Ve bu hususun şerh tarihinden önce kazanılmış kişisel haklara etkinliği yoktur. Bu bakımdan davacı Turgut lehine olan ve sözü edilen sözleşmeden doğan kişisel hak hukuken güçlendirilmiş olur. Şerh tarihinden itibaren hukuken güçlendirilmiş bu hakkın herkese karşı ileri sürülmesi mümkündür. Ve bu hususun şerh tarihinden önce kazanılmış kişisel haklara etkinliği yoktur. Bu bakımdan davacı Turgut lehine olan satış vaadi sözleşmesinin 9.6.1983 günü tapuya şerh edilmiş olması ve sözü edilen sözleşmeden doğan kişisel hakkın hukuken güçlendirilmiş bulunması, davalı Ahmet'in dayanağını teşkil eden satış vaadi sözleşmesi ile daha önce doğmuş olan kişisel hakkının etkilenmesi mümkün değildir. Öte yandan Medeni Yasa'nın 633. maddesine belirtildiği veçhile tapuya tescilden önce mahkeme ilamı ile taşınmaz mülkiyeti kazanılır. Bu nedenle Üsküdar 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.3.1984 gün ve 1983/761 esas 1984/140 karar sayılı tescil ilamı ile Ahmet, 326 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda Mehmet'e ait 130/250 payını iktisap etmiştir. Daha sonra davacı lehine kurulan hükmün Ahmet'in iktisap ettiği hakkı etkilemesi önlenmesi ve Ahmet'in iktisap ettiği 60/250 pay yönünden tescil isteklerinin reddi gerektiği halde aksine bazı görüş ve düşünce ile tüm davanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı Ahmet vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 24.3.1987 gününde BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.