 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1986/7683
K:1987/1280
T:17.02.1987
* ORMAN SINIRLAMASI
* TESCİL
* ORMAN DIŞINA ÇIKARMA
ÖZET : Orman dışına çıkarma işlemi, ormanlar hakkında uygulanır.
(6831 s. OK m. 2)
Davacı Ahmet tarafından, davalılar aleyhine 18.10.1985 gününde verilen dilekçe ile orman kadastro komisyonunca Hazine adına orman tahdit sınırı dışına çıkarılan 361 ve 362 tapulama parsel!eninin tapu kaydına istinaden tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda, davanın reddine dair verilen 25.6.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı Ahmet vekili tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü
Dosya kapsamı ve toplanan deliller itibariyle davacı vekilinin hükme karşı yönelttiği diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak:
Antalya Tapulama Hakimliği'nin, davacı Orman idaresi ile davalı Ahmet arasında görülen tespite itiraz davası sırasında orman tahdit haritası uygulanmış ve dava sonunda tesis olunan ve münderecattan geçerek kesinleşen 27.6.1967 gün ve 1966/259 esas, 1967/226 karar sayılı ilamı ile 361 parsel sayılı taşınmazda, teknik bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen kısmın orman olarak Hazine, sözkonusu parselde (A) harfi ile belirtilen kısmın dışında kalan 6700 m2. lik kesimin Ahmet adlarına tesciline karar verilmiştir. Tarafları bakımından kesin hüküm teşkil eden söz konusu ilamın infazı ile orman sınırı dışında kalan ve özel mülk olan 6700 m2. lik kesim 475, orman olarak belirtilen kısım ise 476 parsel sayı ile tapuya tescil edilmişlerdir.
6831 sayılı Orman Yasasının 2896 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi ile ilgili olmak üzere orman dışına çıkarma işlemi, ormanlar hakkında uygulanır. Açıklanan yasa hükmü karşısında; 25 numaralı orman kadastro komisyonunun, hükmen özel mülk olarak tapuya tescil edilen 475 parsel sayılı taşınmazı orman olarak incelemeye tabi tutması ve 6831 sayılı Yasanın 2896 sayılı Yasa ile değişik 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman dışına çıkarması işlemi, hukuken yokluk ifade eder ve hukuken yokluk ifade eden bu işlemin de Hazineye bir hak sağlaması mümkün değildir.
Bu itibarla, Tapulama Mahkemesinin kesin kararı ve açıklanan husus göz önünde tutularak 361 parselden müfret 6700 m2. yüzölçümündeki 475 parsel sayılı taşınmaza münhasır olmak üzere davanın kabulü gerekirken, aksine bazı görüş ve düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), davacı Ahmet'den 11000 lira ve davalı idarelerden 11000 lira duruşma vekalet ücretinin tahsili ile toplam 22000 lira duruşma vekalet ücretinin 11.000 lirasının Ahmet'e ve arta kalan 11000 liranındı Hazine ve Orman Genel Müdürlüğüne ödenmesine, 17.2.1987 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı 361 ve 362 parsel sayılı taşınmazların kendi adına tapulama yolu ile tescil edilmiş olduğu halde, orman tahdit komisyonunca Hazine adına tahdit dışına çıkarıldığını oysa Hazineye ait olamayacağını belirtip, kararın iptalini ve adına tescilini istemiştir.
Yerel mahkeme davayı reddetmiş, davacı hükmü temyiz etmiştir.
Dairemizde çoğunluk düşüncesi kararın bozulması yolundadır. Ancak bu görüşe katılma olanağı yoktur.
Şöyle ki; 361 ve 362 sayılı parseller tapulamadan önce çekişme konusu olmuştur. Orman İdaresi bunların orman olduğu sayı ile, Ahmet aleyhine el atmanın önlenmesi yolunda dava açmıştır.
Bu arada tapulama girmiş ve 361-362 sayılı parsel olarak saptanmış Tapulama Mahkemesince 361 sayılı parselin 6700 m2. ilk kesiminin tahlil dışında kaldığı kabul edilerek Ahmet'e bırakılmış ve (A) ile işaretli 1000 m2. ilk kesimin tahdit içinde kaldığı açıklanmıştır.
965/259 E. - 967/226 Karar sayılı, 27.61967 günlü ilamda Hazine taraf değildir, bu nedenle bu ilam Hazineyi bağlamaz. Hazinenin 2896 sayılı Yasanın 2. maddesi gereği orman rejimi dışına çıkarılan yerde doğal olarak hakkının varlığı kabul edilmelidir.
Dairemizde çoğunluk, 361 sayılı parselin hükmen ikiye itiraz edilip 6700 m2. sinin davacı Ahmet'e bırakılmış olduğunu ve bu kesim için artık dışarı çıkarma ve Hazineye bırakma olanağı kalmadığı düşüncesindedir.
Oysa, yapılan keşifte uzman bilirkişilerin verdiği rapor ve krokiye göre, 361 ve 362 sayılı parsellerin her ikisi de 1945 yılı tahdidinin içinde kalıp orman sayılan yer olarak kabul edildiği gözlenmiştir. Şimdi 1945 yılında yapılmış tahdide göre tamamı orman sayılan ve orman tahdidi içine alınan taşınmazlar için daha sonra tapulama mahkemesinde kısmen tahdit dışı sayılması bir yanlışlık sonucu olduğu gibi, bu bir mahkeme hükmü olarak hukuki değeri ne olursa olsun o davada taraf olmayan Hazineyi bağlamaz.
Hazinenin bulunmadığı, taraf olmadığı bu dava Hazine için kesin hüküm sayılamaz.
Tapulamanın 1963-1967 yılları arasında bu taşınmazları davacı adına tespit etmiş olması da davacıya bir hak bahşetmez.
Madem ki 1945 tahdidi içinde kalmıştır ve Devlet ormanıdır, artık davacı için bir edinme hakkından söz edilemez. 6831 sayılı Yasanın 2896 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca burada yeniden orman dışına çıkarılan taşınmaz artık Hazineye aittir.
Şahsın geçerli ve doğmuş bir hakkı yoktur. 1945 tali didinin içinde kaldığını bilirkişiler açıklamıştır. 1967'de tapulama yolu ile davacının bu yerlerin mülkiyetine sahip olması düşünülemez. Biran için Tapulama Mahkeme sınırı davacıya kısmen hak verdiği kabul edilse dahi bu ilam, taraf olmayan Hazineyi bağlamaz.
2896 sayılı Yasanın 2. maddesi Hazineye bir hak tanımıştır, uygulanan yasa budur. Hazine için kesin hüküm oluşturmayan ilama dayanılarak Hazinenin hakkı yok edilemez. Orman rejimi dışına çıkarılan kesimler, 1945 tahdidinde orman olduğu İçin bu kez niteliğini kaybettiği açıklanarak orman dışına çıkarılmıştır. Öyle ise dışarı çıkarma işlemi Hazine adına olacaktır ve bunu vurgulayan, davanın reddi yolundaki yerel mahkeme kararı doğrudur
Yukarıda açıkladığım nedenlerle yerel mahkeme hükmünün onanması gerektiği inancı ile, çoğunluğun bozma yolundaki düşünce kararına karşılıklı.
Ferruh ATBAŞOĞLU Üye