 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1986/640
K: 1986/4423
T: 24.06.1986
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.7.1983 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; teknik bilirkişi Erdoğan'ın düzenlendiği krokide 1692 parselde (A) harfi ile gösterilen 10900 m2 yerin davacılar adlarına tapuya tesciline, aynı krokide (B) ile belirtilen 1962 parseldeki 10900 m2 lik kısım hakkındaki davanın reddine dair verilen 17.10.1985 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar Ali ve Muzaffer vekilleri tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütünh kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar ile davalıların miras bırakanı Mehmet arasında düzenlenen 3.2.1968 günlü sözleşme uyarınca, davacılar Mehmet adına tapuda kayıtlı olan ve sonradan ifrazla 1962 parsel numaralı alan taşınmazın, teknikbilirkişi krokisinde (A ve B) harfleriyle gösterilen kısmı, imar ve ihya ederek incir bahçesi haline getirecekler, taraflar bahçeyi eşit olarak paylaşacaklar ve Mehmet tercih ettiği kısmı alacaktır. Bu sözleşmenin düzenlenmesinden sonra Mehmet, 9.8.1972 günlü harici senetle, incir bahçesi haline getirilen ve kendi payına isabet eden kısmı, davacılara 40000 liraya satmıştır. Dosya kapsamı ve toplanan deliller itibariyle, sözlü anlaşma uyarınca imar ve ihyanın 1965 yılında başladığı, sonradan 3.2.1968 günlü sözleşmenin düzenlendiği, davacıların sözleşmeden belirtilen yeri incir bahçesi halinde getirdikleri, davacıların payına (A) ve 1073 yılında öldüğü bildirilen Mehmet'in külli halefleri olan davalıların payına (B) ile gösterilen kısımların isabet ettiği saptanmış ve taraflar arasında da bu hususta bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacıların, imar ve ihya harici satınalmaya dayanarak teknikbilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 10900 m2. lik taşınmazın, adlarına temliken tescilini istemelerinden kaynaklanmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın incir bahçesi haline getirilmesi ve bihare eşit olarak paylaşılması hususndai sözleşme geçerlidir ve davanın hukuki dayanağını Medeni Yasanın 650 ve 655. maddeleri teşkil etmektedir. Davacılar, çekişmeli taşınmazı imar ve ihya ederek bahçe haline getirmekle, bu hususta sarfettikleri emek ve paranın karşılığı olarak teknikbilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen yerin mülkiyeti kendilerine bırakılmıştır. Diğer bir anlatımla (B) harfiyle gösterilen yerdeki imar ve ihya müştekil bir işlem değildir. ve (A7 harfiyle belirtilen yerin durumu ile bağlantılıdır. Davacılara, teknik bilirkişi krokisinde (B) harfiyle gösterilen yeri imar ve ihya ederek bahçe haline getirmelerinden ötürü aynı krokide (A) harfiyle gösterilen yrin mülkiyeti kendilerine bırakıldığından, onların, harici satış imar ve ihyaya dayanarak (B) harfiyle gösterilen yerin adlarına temliken tescilini isteyemezler.
Ayrıca, davaya dayanak yapılan 9.8.19872 günlü sözleşme, Borçlar Yasasının 213. maddesinde öngörüldüğü vechile, resmi biçimde düzenlenmediğinen hukuken geçersizdir. Davacılar, hukuken geçersiz olan bu sözleşmeye dayanarak tapuda kayıtlı bulunan ve teknik bilirkişi krokisinde (B) harfiyle gösterilen yerin mülkiyetinin kendilerine nakledilmesi için davalıları ferağa zorlamalır mümkün değildir.
Bu itibarla, 1962 parsel sayılı taşınmazda, teknik bilirkişi krokisinde (A) harfiyle gösterilen yer hakkındaki davanın kabulüne ve aynı krokide (B) harfiyle belirtilen kısım hakkındaki tescil isteğinin reddine dair hüküm, usul ve yasaya uygundur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerde, mümeyyizler vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 6500 lira duruşma vekalet ücretinin davacılar Ali ve Muzaffer'den alınarak davalılar Ali ve arkdaşlarına ödenmesine, 24.6.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.