 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1986/6149
K: 1987/222
T: 13.01.1987
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.1.1957 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydına dayanarak ilam iptali, 1101 ada 33 parselin tescili ve bu yere elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda, davanın reddine dair verilen 10.3.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar Naciye ve arkadaşları vekili avukat Bedrettin ile müdahil Ali tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, geriği düşünüldü:
KARAR : Av. Badrettini'n müdahil davacı Ali'nin vekili olduğuna ilişkin vekaletnamenin, davalı Emine'nin de, (E.T.) ile bağlantısını sağlayan ve (E.T.) den alınmış veraset belgesinin istenmesi gerektiği düşünülmeden Av. Bedrettin'in, Ali'nin vekili ve ayrıca Emine'nin davalı olarak kabulleri doğru görülmemiştir. İşin esasına gelince;
Dava, kadastro komisyonunca 1101 ada 33 parsel sayı ile malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tahdit olunan taşınmazın davalılar adlarına tesciline ilişkin Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (kadastro) 28.11.1955 gün ve 1954/93 esas, 1955/987 karar sayılı ilamının iptali, bu taşınmazın davacılar adlarına tescili ve davalıların da elatmalarını önlenmesi isteminden ibarettir. Davacıların dayanaklarını teşkil eden Ağustos 1929 tarih 18 sıra numaralı tapu kaydı, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13.5.1929 gün ve 1929/635-114 sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tescil ilamına istinaden tesis olunmuştur. Sözü edilen tapu kaydı, 20.6.1931 gün 48 numaraya tedavül etmiştir ve 3/4 payın maliki Ankara İmar Müdürlüğü'dür Sonradan diğer payın kamulaştırma bedeli ödenmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 7.2.1962 gün ve 8/70 esas, 9 karar sayılı ilamında belirtildiği vechile, tapu kaydının iktisap hanesindeki yazının dayanağı olan kamulaştırma evrakı kapsamından 2350 m2 yerin tapusunun tedavül görmesi kamulaştırma dışında kalan ve esas tapununu muhtevasını teşkil eden kesimdeki davacıların haklarını ortadan kaldırmaz. Diğer bir anlatımla, kamulaştırma ile Ankara İmar Müdürlüğü'ne geçen 20.6.1931 gün ve 48 sıra numaralı tapu kaydı, 1101 ada 40 parseli revizyon görmüştür. Ağustos 1929 tarih ve 18 sıra numaralı tapunun 1101 ada 33 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı saptandığı takdirde, davacıların, mülkiyete ilişkin olan davalarının dinlenme olanağı vardır. Ayrıca, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 13.5.1929 gün ve 1929/635-114 sayılı ilamın, ilişkin olduğu davanın yargılaması sırasında, bağın, 1318 tarih 6 rakam ebvaplı ve 4/3941 umum numara ile Yıvacı Hasan (Riveci Hüseyin olmalı) adına kayıtlı bulunduğu ve tarafından verilmekte olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan durum karşısında, davacıların tapu ve dolayısıyle mülkiyetle ilişkileri kalmadığına dair kasbul, isabetli bulunmamıştır. Öte yandan, davalıların Mart 1288 tarih 29 sıra numaralı tapu kayıtlarının Çankaya İlçesi, Kavaklıdere mekviisi ile ilgili olmadığı ve Solfasol Köyü Kavaklıdere mevkiinde bir yere ait olduğu iddia edilmesine rağmen, ayrı ayrı olmak üzere Mehmet ile Şefika ve arkadaşları, Eczacı Ömer ile davalılar Refik ve Nazife arasında görülen 5 adet dava söz konusu tapu kaydının nizalı yere aidiyetinden bahisle, Refik ve Nazife lehlerine sonuçlanmıştır. Ortada taraflar bakımından kesin hüküm yoksa da, heriki tarafın da lehine delil teşkil eden ilamlar mevcuttur. Bu durumda, taraflara ait tapuların tüm nitelikleri ile birlikte zemine uygulanması, çekişmeli taşınmazın hangi tarafın tapusu kapsamında kaldığının ve özellikle mülkiyetin kime ait olduğunun saptanması, ayrıca hüküm kurulurken imar durumunun da nazara alınması ehemmiyet arzetmektedir.
Bu itibarla taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için dava konus 1101 ada 33 parsel sayılı taşınmaz ile tüm komşu taşınmazlara ait kadastro beyannameleri getirtilmeli, revizyon gören vergi ve tapu kayıtları tesis ve tedavülleri ile birlikte istenilmeli, en eskisinden başlamak üzere tarafların vergi kayıtları da celbedilmeli, bu arada tapulama gördüğü anlaşılan Solfasol Köyü'nde tapulama çalışmalır sırasında davalıların dayandıkları Mart 1288 tarih 29 sıra numaralı tapu kaydının revizyon görüp görmediği, revizyon görmüş ise ilgili taşınmazın tapulama tutanağı tapulama,tapulama müdürlüğünden ve ayrıca tapu sicil muhafızlığından sorularak ilgili belgeler evrak arasına konulmalı; sonra mevcut ve getirtilen belgeler çevreyi iyibilen yaşlı ve tarafsız kimseler arasından seçilecek mahalli bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanmalı, bilirkişilerin bilemedikleri konularda taraflara arazi başında tanık dinletme olanağı sağlanmalı, davanın özelliğine binaenh tapudan anlayan uzman bilirkişiler keşifte hazır bulundurulmalı, kendilerinden kayıtlar ve uygulama hakkında gerekli rapor alınmalı, tarafların gösterecekleri deliller toplanmalı, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye ve infaza elverişli ölçekli kroki düzenlettirilmeli, sonra tüm deliller ayrı ayrı değerlendirilmeli, bu husus karar yerinde de gösterilmeli, sonra hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan biçimde inceleme ve soruşturma yapılmadan kurulan hüküm isabetsiz bulunmuş ve bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Ali ve davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 1000 lira duruşma vekalet ücretinin davalılar Refik ve arkadaşlarından alınarak davacılar Naciye ve arkadaşların ödenmesine, 13.1.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.