 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1986/47
K: 1986/4184
T: 17.06.1986
DAVA : Davacı(T.Y.) vekili tarafından, davalı Türkiye Emlak Kredi Bankası A.Ş. aleyhine 30.10.1984 gününde verilen dilekçe ile 59 numaralı dükkanın rayiç bedelinin saptanması ve şahsi hakka dayanarak bu dükkanın tescili istenmesi üzerine yapılan muhakame sonunda davanın reddine dair verilen 8.10.1985 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, gereği düşünüldü :
KARAR : Davalı Türkiye Emlak Kredi Bankası A.Ş.'nin 219 ada 121 parsel sayılı taşınmazına yaptırdığı işhanında 1. kat 59 no'lu dükkanı satınalmak için davacı matbu şartnameyi imzalamakla ve davalı da söz konusu dükkanın satış bedeline mahsuben yapılan kısmi ödemeleri kabul etmekle, taraflar arasında hukuki ilişki doğmuştur. Davacı, mezkur dükkanın satış bedelini tayin yetkisinin davalıya ait olduğunu kabul etmiştir. Nitekim, şartnamenin 2.10 maddesinde "yapımın bitiminden ve işyerinin kesin satış bedelleri günün koşullarına göre bankaca saptandıktan sonra bu bedellerin ilgililere duyurulacağı ve peşinat ile aylık taksitlerin bir aylık süre içerisinde % 60'ının tamamlanacağı" ve 2.11. maddede ise, "kesin satış bedelinin belirlenmesinden sonra verilecek süre içerisinde yatırımların % 60 tamamlamayan isteklilerin işyeri tahsis hakları kaldırılır. Bu kişiler Bankadan herhangi bir istemde bulunamaz ve iade olunca paralarına faiz yürürtülemez" hükmü yer almıştır.
Davacı, 59 numaralı çekişmeli dükkanın adına tescilin isteyebilmesi için Borçlar Yasasının 81 inci maddesi gereğince ilk önce bendi edimini yerine getirmesi icabeder. Davalı Banka, 59 numaralı dükkanın bedelinin 9.960.000 lira olduğunu bildirdiği ve şartnamenin 2.10 uncu maddesinde öngörülen koşulların yerine getirilmesini istediği halde, davacı edimini yerine getirmemiştir. Bu durumda, Türkiye Emlak Kredi Bankası A.Ş. yukarıda sözü edilen şartnamenin 2.11 maddesi uyarınca tahsis hakkını kaldırma olanağına sahiptir ve kendisinin 59 numaralı dükkanın mülkiyetini davacıya nakletmesi hususunda zorlanması mümkün değildir.
Bu itibarla, davacı kendi edimini yerine getirmediğinden karşı tarafın edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğine, davalı banka şartname dışında bir bedeli kabule ve mülkiyeti davacıya nakle zorlanamıyacağına göre, davanın reddi usul ve yasaya uygundur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün BOZULMASINA, 17.6.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.