Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1986/1497
K:1986/6587
T:30.10.1986
* SINIRLANDIRMAYA İTİRAZ
ÖZET : Halen yapılan Orman Kadastrosuyla İlgili Yönetmelik 5658 sayılı Yasa gereğince geri verilen [iade edilen) ormanların özel orman olarak sınırlandırılmasını öngörmüştür.
6831 sayılı Yasanın 7. maddesi uyarınca özel ormanların da kadastrosu komisyonlarca yapılır.
Uzman bilirkişi raporuna göre çekişmeli yer orman sayılan yerlerdendir.
Geçirilen evreler [safahat] ve sınırlandırma biçimine göre Devlet Ormanı olarak kabulü olanaksızsa da komisyonca özel orman olarak sınırlandırılmasında yanlışlık olmadığından ve 1939 yılındaki sınırlandırmada bu yön mahkeme kararıyla belirlendiğinden itiraz davasının reddi gerekir.
(6831 s. OK m. 7, 10)
Davacı tarafından, davalı Orman Genel Müdürlüğü aleyhine 24.6.1982 gününde verilen dilekçe ile orman tahdidine itiraz edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda, davanın kabulüne dair verilen 11.12.1985 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne dair ve duruşma isteğinin değer itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
3116 sayılı Orman Yasasının yürürlüğü sırasında ve 1939 yılında yapılan kadastro, sadece Devlet Ormanları ile ilgili olup, dava konusu müfret taşınmazı da kapsayan 1414 hektarlık alanın orman niteliği belirlenmekle birlikte, tapulu olduğundan ve o zamanki yasa hükümleri uyarınca sınırlandırma dışında kalmıştır. Bu konudaki işleme ve müteakiben bunun değiştirilmesi biçimindeki komisyon mazbatasına itiraz İle açılan ve birleştirilen davaların yargılaması sonunda; sözü edilen yerin özel orman olarak tapu sahiplerine bırakılmasına karar verilmiş ve bu karar derecaattan geçerek kesinleşmiştir. Sonradan ve 1945 yılında yürürlüğe giren yasa ile tüm özel ormanlar mey anında 1414 hektarlık yer de Devletleştirilmiştir. Görülüyor ki bu aşamada dava konusu yer Devlet ormanıdır.
Daha sonra yürürlüğe giren 5653 ve 5658 sayılı Yasaların uygulanması ile ifrazdan önceki geniş tapu kapsamından bir kısmının makilik ve bir kısmınındı özel orman olarak iade edilmesi, bu konu ile ilgili Danıştay'ca tapu malikleri lehine verilen karar, arazinin gerçek niteliğini ve buna göre hukuki durumunun tespitini etkiler nitelikte değildir. Çünkü daha önce doğru veya yanlış yapılmış olsun 5658 sayılı Kanun, gösterilen koşullarla gerçek kişilere ait ormanlarında geri verilebileceği hükmünü getirmiştir. Halen yapılmakta olan Orman Kadastrosu İle İlgili Yönetmeliğin 32/B maddesi de 5658 sayılı Yasa gereğince iade edilen ormanların özel orman olarak sınırlandırılmasını öngörmüş olup, mevcut uyuşmazlık da bu şekilde yapılan tahdide ilişkin bulunmaktadır. Başka deyimle şu duruma göre, işin esası bir yana, söz konusu sınırlandırmada bir usulsüzlük yoktur.
Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.4.1979 gün ve 980/193 sayılı ilamına gelince, o dosyada orman idaresinin açtığı tapu iptali ve menci müdahale davası reddedilmiş, Yargıtay'ca da onanarak kesinleşmiştir. Ancak gerekçesinde belirtilen aşamalar itibarîyle tapunun iptal edilemeyeceği görüşünü içermektedir. Yoksa tapunun iptal edilmemiş olması, arazinin niteliği itibariyle özel orman olarak sınırlandırılmasına engel olmamaktadır. Nitekim 6831 sayılı Orman Yasasının 7. maddesinde, özel ormanlarında kadastrosunun komisyonlar tarafından yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Uyuşmazlık konusu yerle ilgili olarak uzman bilirkişinin ayrıntılı raporunda belirtildiği üzere dava edilen taşınmaz orman sayılan yerlerdendir. Geçirilen safahatına ve tahdit şekline göre Devlet Ormanı olarak kabulü mümkün değilse de, komisyonca özel orman olarak sınırlandırılmasında bir yanlışlık olmadığı ve 1939 yılındaki tahditte bu husus mahkeme kararı ile de belirlendiği anlaşıldığından davanın reddi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç : Açıklanan nedenle hükmün (BOZULMASINA), yersiz alınan temyiz harcının talep halinde yatırana iadesine, 30.10.1986 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava konusu taşınmaz 1929 - 1930 yıllarında hazineden satış yolu ile Abbas'a geçmiş ve 1939 yılında 3116 sayılı Yasa gereği ilk kez özel orman olarak tahdit edilmiştir. Orman İdaresinin itirazı üzerine orman tahdit komisyonu tarafından düzenlenen ikinci bir tutanakla taşınmazın Devlet Ormanı olduğu belirlenmiştir. Bu saptamaya karşı tarafların açtığı dava Üsküdar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce incelenmiş, 940/501 esas, 942/577 karar sayılı hükümle taşınmazın özel orman olduğu belirlenmiştir.
Ancak, 1947 yılında, 4785 sayılı Yasa gereği tüm ormanlar ve doğal olarak beylik mandıra çiftliğine aynı şekilde Devletleştirilip özel orman niteliği kaldırılmıştır. 5658 ve 5653 sayılı Yasalar gereği taşınmazın iade isteği ret edilip, (3.7.1947 tarih 17 nolu tapu ile) Hazine adına tescil edilmiştir.
Daha sonra 1958 yılında görev yapan mali komisyonu taşınmaz üzerinde yaptığı inceleme sonucu 5653 sayılı Yasa gereği 200.9 hektarın özel orman olduğunu, 1213.1 hektarın da makilik olduğunu 31.3.1958 tarihli raporu ile belirmiştir.
Tarım Bakanlığı'nın 8.4.1958 tarihli onamı ile toplam 200.9 hektar alanındaki 5 parça özel ormanın iadesine 5658 sayılı Yasa gereği karar verilmiş olmasına rağmen İstanbul Orman İşletme Müdürlüğünün (5.5.1958 tarih 53~2-5/ 5066-2526 sayılı yazısına atfen) Beykoz Orman Bölge Şefliği 24.9.1958 tarih, 5352-1/1197 sayılı yazısı İle 200.9 hektarlık orman alanı ile 1213.1 hektarlık makilik sahanın yani taşınmazın tamamının Abbas'a iade edilmiş olduğundan bahisle bu hususun tapu kayıtlarına işlenmesi gerektiğini çelişik ve gerçeğe ters olarak Beykoz Tapu Sicil Muhafızlığı'na bildirmiştir. Oysa Bakanlığın iade ile ilgili olur yazısı 2009 hektarlık özel orman ile ilgili olup 1213.1 hektarlık makilik alan bunun dışındadır.
Bu çelişik yazışmalar serisinden olarak yine Beykoz Orman Bölge Şefliği 143.1967 tarih 0511051-11/739 sayılı yazısı ile yine İstanbul Orman İşletme Müdürlüğünün 11.3.1967 tarih 0511051-15/1525 sayılı yazısına atfen 5658 sayılı yasa gereğince taşınmazın tamamı (iade edilmiş gibi) Abbas adına mülkiyetinin geçirilmesi gerektiği düşüncesi ile tashih ah tescil yapılmasında sakınca olmadığını bildirmiş buna göre tapu sicil muhafızlığı belirlenen çelişik ve gerçeğe uymayan yazılara dayanarak 16.3.1967 tarih ve 3 numarada taşınmazın tamamını Abbas adına tescil etmiştir.
8.4.1958 tarihli Bakanlık olurundan sonra maki komisyonunun usulsüz oluştuğu ve iade işleminin yanlış olduğu sayı İle orman idaresi (taşınmaz,.n muhafaza ormanı olması nedeni ile) iade işlemini iptal etmiştir. Bundan sonra Abbas vekili Tarım Bakanlığı aleyhine geri alma işleminin iptali yolunda dava açmıştır. Danıştay 8. Dairesi 5.12.1962 tarih, 962/2296 esas, 962/4636 karar sayılı hükmü ile bu işlemin iptaline karar vermiştir.
Ancak, bu karar 200.9. hektarlık özel ormanla köken itibarîne ilgili olup çiftliğin tamamına tekabul etmemektedir.
Şöyle ki, yukarıda açıkladığım gibi maki komisyonunun kararından sonra Abbas'a Bakanlık oluru ile verilmesi gereken yer 200.9 hektarlık özel orman olan bölümdür yoksa çiftliğin tamamı değildir.
1967 yılında bölgeye tapulama komisyonu girmiş beylik mandıra çiftliğini 1 İle 5 paftada iki parsel halinde saptanmıştır. 1. parsel 606 hektar 3950 metrekare, 2. parsel 1006 hektar 4000 metrekare olarak belirlenmiş, Hazine miktar fazlasının kendisine ait olduğu sayı ile dava açmıştır. Beykoz Tapulama Mahkemesi 968/1 esas, 968/1 karar say 11 19.7.1968 tarihli hükmü ile bu itirazı ret dolmuştur. Ne var ki, orman idaresi bu davada yer almadığı için sözü geçen hüküm orman İdaresini bağlamaz.
Ancak, daha sonra orman idaresi beylik mandıra çiftliği malikleri aleyhine taşınmazın 4785, 5658 sayılı Yasalar gereği Devletleştirilmiş ve iadeye tabi olmayan yerlerden olması nedeni ile tapu iptali ve el atmanın önlenmesi yolunda dava açmıştır.
Bu dava Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 979/80 esas, 979/193 karar sayılı, 25.4.1979 tarihli ilamı ile Mülkiyet çekişmesinin bittiğinden ve taşınmazın özel mülk olarak sahibine bırakıldığından bahisse) davayı ret edilmiştir.
Oysa yukarıda açıkladığım nedenlerle mülkiyet çekişmesi bitmemiştir. zira taşınmazın tamamı sahibi olduğunu ileri süren kişi veya kişilere iade edilmeliği gibi, önce yapılmış kamulaştırma veya maki komisyonu kararları göz önüne alınmadan, mülkiyet çekişmesinin bittiğinden bahsetmek ve bu gerekçe ile davayı reddetmek olanaksızdır.
Taşınmazla ilgili olaylar süregelmekte iken 1981 yılında orman tahdit komisyonu 6831 sayılı Yasanın 1. ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca işlem yaparak 1 nolu ekip çiftliğin 1213.1 hektarlık bölümünü yine özel orman olarak tahdit etmiştir. 9. 6. 1981'de işlemler tamamlanıp askı ilanı yapılmış çiftlik malikleri ile buradan yer satın alan kişilerin vaki itirazları incelenmiş, 1 nolu orman kadastro komisyonunca taşınmazın (Özel orman olması) nedeni ile itirazların reddine, özel orman statüsünün işletilmesi için İstanbul Orman İşletme Müdürlüğüne durumun bildirilmesine karar verilmiştir.
Bu iki tasarrufa karşı elinizdeki son davalar açılmıştır.
Bu davalar içerisinde yapılan tüm keşiflerin sonucu olarak uzman bilir. kişi Orman Yüksek Mühendisi Doçent Dr. Turgut Aykut'un düzenlediği 14.6 1684 tarihli raporunda öncelikle (taşınmazın çevresi, toprak yapısı ve bili örtüsü ile 6831 sayılı Yasanın 1. maddesinde tanımlanan orman olduğunu, kesinlikle tamamının orman sayılan yerlerden olduğunu açıkça belirtmiş, Bakanlık oluru İle sadece 200.9 hektarlık bölüm için iade yoluna gidildiğini, 1213.1 hektarlık bölüm için sahibine iadesi yolunda hiçbir yazı ve onam bulunmadığını detaylı olarak dayanakları ile birlikte vurgulamıştır?
Yine aynı raporda Bakanlık olurunun 200.9 hektarlık alan İçin olmasına rağmen Orman İşletme Müdürlüğü Ve Orman Bölge Şefliğince Tapu Sicili Muhafızlığına hitaben sanki taşınmazın tamamının iadesi yoluna gidilmesi gerekmiş gibi yazı yazıldığı, bunun gerçeğe aykırı olduğu vurgulanmıştır.
Açıklanan bu olgulara rağmen mahkeme daha önceki Asliye Hukuk Mahkemesi kararını (kesin hüküm) sayarak davayı reddetmiştir. Oysa yukarıda bütün detayı ile belirlendiği gibi taşınmazın tamamını içeren bir iade kararı yoktur. Danıştay'ın iptal kararı Bakanlığın son kez geri alma işlemi ile ilgili olup, 1213.1 hektarlık alan için hukuki veya idari nitelikte hiçbir karar, onam, emir veya yazı mevcut değildir. Bu nedenle kesin hüküm varlığından söz edilemez.
Olayın maddi olgularını bu şekilde saptadıktan sonra mahkemece verilen son hükmün bozulmasını gerekli kılan nedenleri aşağıda sıralıyorum:
1 - Dava konusu çiftlik arazisi ilk kez 1939 yılında 3116 sayılı Yasa gereği özel orman niteliğinde belirlenmiş, 1947 yılında 4785 sayılı Yasa gereği Devletleştiriliş, 5658 sayılı Yasa gereği iadesine yer olmadığı açıklanmıştır.
2 - Daha sonra işlem yapan maki komisyonunun kararı ile 200.9, hektarlık bölümün özel orman, 1213.1 hektarlık bölümün makilik olduğu vurgulanmıştır.
3 - Bu belirlemeler sonucu Tarım Bakanlığı taşınmazın tamamını değil, 200.9 hektarlı özel orman niteliğindeki bölümü için iade kararı vermiş, ne var ki İstanbul Orman İşletme Müdürlüğü ve Beykoz Orman Bölge Şefliği, Tapu Sicil Muhatazlığı'na taşınmazın tamamının iadesine karar verilmiş gibi eski malik adına tapuya tescil yoluna gidilmesi şeklinde iade kararına ters yazı yazmıştır.
4 - Bu çelişik ve gerçeğe aykırı yarıya dayanılarak taşınmazın tümünü, malik olduğunu ileri süren kişi atına tescil! ile oluşan tapu hukuki değer taşımaz.
5 - Mülkiyet çekişmesinin bittiğini belirterek bu gerekçeye davalı birinci karar hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi en az değişik bir düşünce ile olaya bakıldığında taşınmazın tamamı için verilmiş bir iade kararı olmadığına göre birinci kararın, taşınmazın tamamını içermediğini kabul etmek zorunluluğu vardır.
6 - Danıştay, komisyon kararının iptali yoluna gittiğine göre olayda geriye dönüş söz konusudur. Şöyle ki; 1947 yılında 4785 sayılı Yasa gereği yapılan Devletleştirme aşamasına veya en azından daha sonra 1981 yılında yapılan kadastro sonucu özel orman niteliği noktasına dönülmek gerekir.
7 - Sözü edilen çekişme aşamalarının hiçbirisi eski malik gerçek kişi lehine bitmiş kabul edilemez.
8 - Bu çekişme bitmediğine göre verilen karar yine hukuki dayanaktan yoksun olup kesin hüküm oluşmadığı göz önüne alındığında 200.9 hektarlık alanın dışında kalan 1213.1 hektarlık bölüm için sonuçlanmış bir dava ve kesin hüküm mevcut değildir. Bu bölüm için davanın reddi orman olarak kabulü Zorunludur.
Esasen ormanlara salt Yasa açısından bakılmayıp (Ülkenin ve Milletin geleceği açısından bakılması) gereği, ekonomik nedenler doğal güzellik, turistik nedenler ve toprak korunması yönünden değerlendirme yapılması ayrıca dava konusu taşınmazın boğazın Karadeniz'e açılan bölümüne yakın çok önemli bir kesime rastlaması ile askeri yönden de önemi göz önüne alınmalıdır.
Bu duruma göre sonuç olarak Dairem izin bozma kararına katılmakla beraber, yukarda açıkladığım nedenlerle, taşınmazın Devlet Ormanı olarak kabulü gerektiği kanısı ile, çoğunluğun özel orman olarak kabulü yolundaki bozma gerekçesine katılmıyorum.
Üye Ferruh ATBAŞOĞLU
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini