 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1986/10257
K: 1986/8283
T: 23.12.1986
DAVA : Davacı Yukarıkayı Köyü Muhtarı İsmail tarafından, davalı aleyhine 13.9.1985 gününde verilen dilekçe ile mer'aya elatmanın önlenmesi, bina ve tesislerin yıkılması, ağaçların sökülmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda, davanın reddine dair verilen 23.10.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı Yukarıkayı Köyü vekili tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, mer'aya elatmanın önlenmesi, bu yere yapılan bina ve tesislerin yıkılması, ağaçların da sökülmesi istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın, Dağardı Köyü mülki sınırları içerisinde kesinleşmiş orman tahdit haritası kapsamında kaldığı dosya münderecaatı, mahallen yapılan keşif ve uygulama, bilirkişi ve tanık sözlerinden ve teknik bilirkişice düzenlenen rapor ve krokiden anlaşılmıştır. 6831 sayılı Orman Yasasının 20 ila 22. maddelerinde, orman sınırları içinde mer'a, yaylak ve kışlak olabileceği kabul edilmiş ve bu yerlerden yararlanmak koşulları ve biçimi göstermiştir. Orman İdaresi karşı çıkmadıkça, anılan yasa hükmü uyarınca, bu kabil yerler hakkındaki davalar dinlenir. Orman İdaresi taraf olmadığından işbu davanın dinlenmesinede yasal bir engel yoktur. Öte yandan, 31.5.1965 gün ve 4/2 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında belirtildiği vechile; mer'a, yaylak ve kışlak davalarında, mülki sınırlar nazara alınmaz. Çekişmeli taşınmazın Dağardı Köyü mülki sınırları içerisinde bulunması, davanan dinlenilmesine engel teşkil etmez. Diğer bir husus da; mer'a, yaylak ve kışlak davalarında, çekişmeli yerde yararı bulunmayan köy ve beldelerden seçilecek mahalli bilirkişler ile taraflarca gösterilecek tanıklar dinlenir. İşbu davada, davacı Yukarıkayı Köyü ile taşınmazın bulunduğu Dağardı Köyü'nden seçilen bilirkişiler ile taraf tanıkları dinlenilmiş, bu suretle sözü edilen kural ihlal edilmiş, özellikle Dağardı Köyü'ne mensup bilirkişi ve tanıkların çekişmeli taşınmazın kendi köylerine ait olduğunu söyledikleri ve dolayısiyle o yerde hak iddisasında bulundukları dikkati çekmemiştir. Ayrıca, davalının mer'aya elatmasının önlenmesine dari idari men karalarının dayanakları olan belgeler istenmiş, keşifte uygulanmaları ve davaya etkilerinin araştırılması gerektiği düşünülmemiştir. Bu arada kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan tapulu ve tapusuz taşınmazların Devletin mülkü olacakları hatırlanmamış ve çeltik tarlası ile ilgili tapu kaydının çekişmeli yere uygulanması için çaba sarfedilmiştir.
Bu durumda uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için dava konusu yerde yararı bulunmayan köy ve beldelere mensup kişiler arasından çevreyi iyi bilen, yaşlı ve tarafsız kimseler mahalli bilirkişi seçilmeli, taraflardan sözü edilen kurala uyarak gösterecekleri tanık listeleri istenilmeli, idare men kararlarının dayanığı olan belgeler merciinden getirmeli; dosya mahallinde keşif yapılmalı, çekişmeli taşınmazın zeminde kuşkuya mahal bırakmayacak biçimde saptanmalı; arazi başında dinlenecek olan bilirkişi ve tanıklardan, davacı köy tahsis belgesine dayanmadığından, dava konusu taşınmazın, kadimden beri (öncesi bilinmeyen zamanı ifade eder) mer'a olup olmadığı, mer'a ise kadimden beri hangi köy veya köylerin yaralandıkları sorulmalı, idare men kararı ve dayanağı olan belgelerde zemine uygulanmalı ve davaya etkileri araştırılmalı, teknik bilirkişiye keşfi izlemeye ve infaza elverişli kroki düzenlettirilmeli, işbu şekilde yapılacak inceleme ve soruşturma sonunda dava konusu taşınmazın kadim mer'a olduğu, davacı köyün müstakillen veya başka köylerle birlikte yararlandığı anlaşılırsa dava kabul edilmeli, aksi takdirde reddedilmelidir.
Bu itibarla; açıklana yasa hükümleri, Yargıtay içtihatları ve kurallar nazara alınmadan, eksik inceleme ve soruşturmaya, yetersiz keşfe istinaden kurulan hüküm doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan harcın temyiz edene iadesine, 23.12.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.