 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/908
K: 1986/1595
T: 18.03.1986
DAVA : Taraflar arasındaki senet iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin tüm taşınmazlarının (F.) ve (T.T.) kardeşlere satıldığını gösteren bir senet düzenlendiğini, müvekkilinin söz konusu senedi imzalamadığını, senedin sahte olduğunu beyanla, sahte olarak düzenlenen senedin iptalini istemiştir.
Davalılar vekili öncelikle derdestlik itirazında bulunmuş, söz konusu senetteki satıcı imzasının davacıya ait olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, derdestlik itirazının kabulüne, 1984/450 esas sayılı dosyada davalı, senetteki imzayı ikarar ettiği gerekçesiyle senedin sahte tanzim edilmediğine ve davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Aynı senedin iptali için daha önce açılmış olan 1984/450 sayılı davada, davalı olarak (M.T.) gösterilmiştir. Bu dava ise (F.T.) ve (T.T.) aleyhine açılmıştır. Ayrıca birinci dava satış senedinin hile ile alındığı nedeniyle iptali isteğine ilişkindir.2. davada ise satış senedindeki satıcı ve alıcıların imzalarının sahte olduğundan senedin iptali istenmiştir. Davaların sebebi aynı değildir. Her iki davanın tarafları ve sebebi aynı olmadığından ilk dava ile bu davanı aynı dava olduğu kabul edilemez. Ayrıca derdestlik itirazı ilk itirazlardandır ve 10 günlük esasa cevap süresi içinde bildirilmesi gerekir. Olayda dava dilekçesi davalılara 11.9.1985 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalılar vekilinin cevap dilekçesi ile 24.9.1985 tarihlidir. derdestlik itirazı cevap süresi içinde ileri sürülmemiştir. Bu nedenlerle mahkemenin derdestlik itirazını red etmesi gerekirken, derdestlik itirazını kabul etmesi ve davayı bu nedenle ret etmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2 - Davacı, bu davada 15.8.1980 günlü senetteki imzasının kendisine ait olmadığını alıcı durumunda olan davalıların da senedi imzalamadıklarını ve imzaların onlara ait olmadığını, senedin tanzim tarihinde senede basılmış olan muhtarlık mühürünün henüz kullanılmaya başlanmamış olduğunu ileri sürerek senedin sahtelik nedeniyle iptalini istemiştir. O halde mahkemece davacıdan iptal sebebleri hakkında delillerin sorulması, gerekli soruşturmanın yapılmasını ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan tahkikat ile davanın esastan da reddi yasaya uygun değildir ve bozma nedenidir.
3 - Mahkemece dava hem derdestlik nedeniyle hem de esastan red edilmiştir. Davanın görülmekte olan başka bir dava ile aynı olduğunu, başka ifade ile derdestliğini kabul eden mahkemenin HUMK.'nun 194. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi ve esas hakkında bir hüküm kurmaması gerekir. Bu yönün gözetilmemesi yasaya aykırıdır ve kararın kabul şekli itibariyle bozulmasını gerektirir.
SONUÇ : Kararın yukarıda yazılı nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 18.3.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.