 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/781
K: 1986/1703
T: 24.03.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, 1978 yılında davalı kuruma 15 parça taşınmaz sattığını, bu arada satış dışı 12 ve 4 parsel no'lu iki parça taşınmazın üç ay içinde kuruma intikalinin sağlanması için de önceki satışların bedelinden 10.000.000 liranın kuruma güvence olarak bırakıldığını, 12 no'lu parselin daha sonra kuruma intikalini sağlamışsa da 4 no'lu parseli türlü çabalara rağmen devredemediğini, esasen taahhüdün de geçersiz olduğunu öne sürerek 10.000.000 lira alacağa hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacının ucuza aldığı arsaları fahiş bedelle satmak girişiminde bulunmak suretiyle kurumu zarara uğrattığını, kurum yöneticilerinin görevi kötüye kullanmak, davacının da bu suça katılmaktan mahkum olduklarını, taahhüt konusu taşınmazın kurum tarafından iktisap olunabilir hale gelinceye kadar teminat olarak alıkonan 10.000.000 liranın geri verilmesinin söz konusu olamıyacağını savunmuştur.
Mahkemece, taahhüdün geçerli olduğu, ancak teminatın süresiz olarak tutulamıyacağı 4 no'lu parselin kuruma intikali sağlandığında satış bedeli fark ile masrafların davacıdan ayrıca istenebileceği gerekçesi ile 10.000.000 liranın dava gününden faizi ile davalıdan tahsiline, 300.000 lira ilam harcının da davalı kurumdan alınmasına karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Davacı, 15.11.1978 günlü belge ile 4 parsel sayılı taşınmazın davalı kuruma intikali yönünden başkasının fiilini taahhüt etmiştir. Bu taahhüt, mahkemenin de kabulü gibi geçerlidir. Ne var ki, üçüncü kişiye ait olup ferağı taahhüt eden 4 parsel no'lu taşınmazın, sözleşmenin yapıldığı tarihten daha önce belediye nazım planına göre mezarlık sahası olarak tesbit edildiği Belediye Başkanlığının 23.10.1984 günlü yazısı örneğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda imkansız bir fiilin taahhüdü kanuna aykırı olmakla, taahhüt bu nedenle batıldır. Öyle ise teminatın iadesi bu gerekçe ile doğrudur. Sonucu bakımından doğru olan kararın düzeltilen bu gerekçe ile onanması gerekir.
2 - Davacı kurum, 4792 sayılı kanunu değiştiren 2868 sayılı kanunun 24 üncü maddesi hükmü gereğince harçtan muaftır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalıya 300.000 lira ilam harcı yükletilmesi hükmün bozulmasını gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi için yeniden duruşma açılıp yargılama yapılmasına yer yoktur. O nedenle hükmüm usulün değişik 438/7 nci maddesi ile düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı kuruma 300.000 lira harç yükletilmesine ilişkin sözler hükümden çıkarılmak ve gerekçesi 1 inci bentte gösterilen biçimde düzeltilmek suretiyle temyiz olunan kararın ONANMASINA, 24.3.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.