 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1986/516
K:1986/1218
T:03.03.1986
ÖZET : Mahkemece; ortaklığın bozulmasına (feshine) karar verildiğine göre, malvarlığınıntasfiyeve şeklini belirlemeden, tasfiye memuru atanması (tayin edilmesi) uyuşmazlığı çözer nitelikde değildir. Ortaklığın bozulması (feshi)durumunda,mahkemenintasfiyeyigerçekleştirmesivetaraflar arasındaki uyuşmazlığı kesin olarak ortadan kaldırması gerekir.
(818 s. BK. m. 520)
Servet vekili avukat Münir ile Emine ve Mustafa vekili avukat Erol aralarındaki dava hakkında, (izmir 2. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 18.6.1985 tarih ve 708-410sayılı hükmün Dairenin 20.11.1985 tarih ve 6606-7091 sayılı ilamiyle onanmasına kararverilmişti.Süresiiçindedavalılaravukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmişolmakla; dosya incelendi, gereği konuşuldu.
Davacı, davalılarla olan M....Pastahanesi ortaklığının feshi ile tasfiyesini istemiştir.
Davalılar ortaklığın feshi isteğine kendilerinin de katıldığını, davacının kirası altında ve ortaklık için kullanılan yerdeki kiracılık hakkında tasfiye hesabına dahiledilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece,ortaklığınmal varlığı belirlenerek ortaklığın feshine ve tasfiye memuru olarak mahkeme başka birinin tayinine karar verilmiş, davalıların temyizi üzerine kararDairemizce onanmıştır.
Davalı taraf bu kez, 23.12.1985 günlü dilekçe ile karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK.nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygunolmayan, davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme isteklerininreddi gerekir.
2- Mahkemece, ortaklığın feshine karar verilmiştir. Esasen taraflar ortaklığın feshinde ve tasfiyesinde mutabıktırlar. Mahkemece bilirkişi aracılığıyla ortaklığın mal ve demirbaş mevcudu tesbit edilmiştir. Toplanan delillere göre ortaklığın bilirkişi raporunda tesbitedilen mal varlığı dışında başkaca alacak, borç ve parası olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemeceortaklığınfeshinekararverildiğine göre ortaklığın mal varlığının tasfiyeedilmesi gerekir. Mahkemenin bir tasfiye yapmadan ve tasfiye şekli belirlenmeden tasfiye memuru tayinine karar vermesi uyuşmazlığı çözer nitelikte değildir. Ortaklığın feshi durumunda mahkemenin tasfiyesi gerçekleştirmesi ve taraflar arasındaki uyuşmazlığı kesinolarak ortadan kaldırması gerekir. Bu amaçla mahkeme tarafların tasfiye hususunda anlaşıp anlaşmadıklarını tesbit etmeli tasfiyede anlaştıkları takdirde ona göre tasfiyeye karar vermelidir. Taraflar mevcut mal ve demirbaşların bölüşülmesinde yada bu mal varlığının birmeblağ karşılığında diğerine bırakılmasında anlaşamadıkları takdirde mahkeme tayin edeceği bir görevli marifetiyle bu malların satılmasına ve elde edilecek meblağın taraflararasında payları oranında bölüştürülmesine karar verilmelidir.
Bu yön gözetilmeden mahkemenin sadece ortaklığın feshine ve tasfiye memuru tayininekarar vermesi ve tasfiye biçimini açıklamaması yasaya uygun görülmemiştir. Karar bunedenle bozulmalıdır.
3- Kira sözleşmesinde kiracı olarak davacı görünmekte isede, ortaklık sözleşmesinin 4.maddesiyle davacı, kira kontrotosunun getireceği hak ve vecibelerde tarafların eşit olarakortakolduğunukabul etmiştir. Diğer taraftan kiralayan tarafından bu yer için davacıaleyhine tahliye davası açılmıştır. Tahliye davasının reddi ve kiracılığın devamı halinde,ortaklık sözleşmesinin 4. maddesi uyarınca mahkemenin davacı adına olan kiracılık hakkını ortaklık tasfiye hesaplarına intikal ettirmesi gerekir. Kira sözleşmesi davacı adına olduğuna göre kiralananın davacıya kalması kabul edilmelidir. Ancak, bunun karşılığı olarak sözkonusu mahkemece bilirkişi aracılığı ile kiracılık hakkının mevcut tahliyedavası sonucu da gözetilmek suretiyle, mali bir değeri olup olmadığı tesbit edilmeli vebir değeri olduğu sonucuna varılırsa bulunacak bu değerden davalıların payına düşecekbölüm davalılara alacak yazılmalı ya da bu tutarın onlara ödenmesine karar verilmelidir.
Davalı tarafın temyizi üzerine, mahkeme kararının açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekirken, yanılma sonucu onandığı bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalılarkarar düzeltme isteklerinin kabul edilmesi ve kararın bozulması gerekir.
Sonuç : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer karar düzeltme taleplerinin reddi ile ikinci ve üçüncü bentlerde yazılı nedenlerle karardüzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 20.11.1985 gün ve 1985/6606-709 sayılı onamakararının kaldırılmasına ve mahkeme kararın açıklanan nedenle davalı taraf yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 3.3.1986 gününde oybirliğiyle kararverildi.