 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/5065
K: 1986/5628
T: 20.11.1988
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı 18.6.1984 günlü sözleşmeye istinaden ödünç verdiği 13.000 Batı Alman Markı'nı davalının süresinde iade etmediğini belirterek, sözleşmedeki özel hüküm gereğince, alacağa ödenmesi kararlaştırılan tarihten itibaren hesaplanan Türk bankalarının ödediği faiz ilave edilip, dava öncesi ödenen miktar mahsup edildikten sonra kalan 1.000.032 liranın alınmasını istemiştir.
Davalı, faizin brüt üzerinden hesaplandığını belirterek dava öncesi davacının eşine ödediği 100.000 liranın mahsubunu istemiştir.
Mahkemece bilirkişi tarafından 3 aylık mevduat hesabı faizi dikkate alınarak hazırlanan rapor uyarınca 475.845 liranın davalıdan alınmasına, fazla istemin reddine, davalının mahsubunu istediği para için ayrı dava açmakta özerkliğine karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmede, borca Türk bankalarında uygulanan faizin verileceği kararlaştırılmıştır. Bilirkişi raporunda, 3 aylık mevduat faiz hesabı çıkarıldıktan sonra bu miktar ana paraya ilave edilmek suretiyle tekrar faiz yürütüldüğü görülmektedir.
Öncelikle taraflar arasında bu yönde bir anlaşma olmadığı gibi olsa dahi Borçlar kanunun 308. maddesi buyruğu karşısında batıl olacağı açıktır. Ancak TTK.nun 8. maddesi gereğince üç aydan aşağı olmamak üzere faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla borçlu bakımından ticari iş mahiyetini haiz olan karz akitlerinde geçerlidir. Olayda böyle bir durumda söz konusu değildir. Mahkemece yapılacak iş, Türk bankalarında uygulanan senelik mevduat faiz oranına göre hesaplanarak, faiz tutarına göre belirlenecek alacak miktarından ödemeler düşüldükten sonra kalanın ödetilmesine karar vermektir. mahkeme bu yönler göz önünde tutulmaksızın karar verilmesi yasaya aykırıdır ve bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 20.11.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.