 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/491
K: 1986/927
T: 18.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile yaptıkları 22.9.1981 günlü sözleşme ile 34..111 plakalı otobüsün 1/3 payını davalıya sattığını, satışın ve ortaklığın geçerli olabilmesi için bazı şartları içeren 9.8.1983 günlü sözleşme yaptıklarını, davalının sözleşme şartlarına riayet etmediğini ileri sürerek aralarındaki sözleşmenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı, 22.9.1981 günlü otobüs satış sözleşmesi ile otobüsün 1/3 hissesini davalıya satmıştır. Ne var ki, taraflar 9.8.1983 günlü oto satış ve işletme protokolü ile 22.9.1981 günlü oto satış sözleşmesine konu satış ilişkisine yeni şartlar eklemişlerdir. Bu sözleşmede davalının hissesi yeniden 1/3 olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 1. maddesinde, bu hissenin 22.9.1981 tarihinde satıldığı ve teslim edildiği vurgulanmıştır. Ancak bu sözleşmenin 2. maddesinde davalının 1/3 hissesinin otobüsün ruhsatına mülkiyeti muhafaza kaydı ile işleneceği ve bu borcunu ödedikten sonra mülkiyeti muhafaza kaydının kaldırılacağı hükmü getirilmiştir. Sözleşmenin 3 ve 4. maddelerinde davalının borç ve yükümlülükleri teker, teker sayılmıştır. Bu sözleşmede davalıya satılan 1/3 pay yönünden mülkiyeti muhauaza kaydının otobüs ruhsatına yazılması ve davalının borcunu ödedikten sonra bunun kaldırılması öngörülmüştür. Böylece davalı mülkiyeti muhafaza kaydı ile pay satın almayı kabul etmiştir.
MK. nun 688. maddesi gereğince başkasına naklettiği mülkiyeti nakilin uhdesinde hıfz için yapılan mukaveleler ancak menkulü olan kimsenin ikametgahındaki noter tarafından tasdik ve sicili mahsusuna kayıt edilmişse muteber olur. Olayda bu madede aranan şartlar yerine getirilmediğinden mülkiyeti muhafaza kaydı hukuken muteber değildir, ancak satış adi menkul satımı olarak geçerlidir. Bununla birlikte sözleşmede taraflarca kabul edilen fakat şekil şartı yerine getirilmediğinden geçersiz sayılan mülkiyeti muhafaza kaydı, davalı alıcının borçlarını yerine getirmemesi halinde davacı satıcının satımı fesih ederek satılanı geri alma hakkını saklı tuttuğunu ifade eder ve satıcıya alıcının temerrüdünde satışa fesih hakkı verir. Bu itibarla davacı, davalının sözleşmeye aykırı olarak borcunu yerine getirmemesi, dolayısiyle 1/3 payın davalıya satışına ilişkin sözleşmeyi BK. nun 222. maddesi uyarınca feshedebilir. O halde mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde, davalının protokolün 3 ve 4. maddelerindeki ifada mütemerrit olup olmadığı araştırılaak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, 9.8.1983 günlü sözleşmenin satışla değil, otobüsün işletmesi ile ilgili olduğu gerekçesi ile davanın reddi yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.
SONUÇ : Yurıda açıklanan nedenlerle kararın (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 18.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.