 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/4796
K: 1986/5742
T: 24.11.1986
DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; dava miktar itibariyle HUMK.nun 438. maddesine göre duruşmaya bağlı olmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacılar, davalıya ait taşınmazda kiracı olduğunu, 1.8.1984 - 1.8.1985 tarihleri arasındaki aylara ait toplam 400.000 liralık kira parasını posta havalasiyle davalıya gönderdiğini ve davalının almasına rağmen aleyhlerine Kayseri 2. İcra Memurluğunun 1985/2107 sayılı dosyasında aynı döneme ait 800.000 lira kira alacağından dolayı takip yaptığını, takibin kesinleştiğini ancak davalıya borçlu olmadıklarını ileri sürerek, borçlu olmadıklarını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tesbitini ve % 15 tazminatın davalıdan alınmasını istemişlerdir. Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacıların haklarında yapılan takibe itiraz etmediklerinden takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibine borçlunun itiraz etmemesi suretiyle icra takibinin kesinleşmesi menfi tesbit davasının açılmasına engel değildir. Nitekim aynı Yasanın 72. maddesinin 6. fıkrası gereğince borçlu menfi tesbit davası zımnında tedbir kararı almadığı için borç ödenmiş olursa açılmış olan menfi tesbit davasına istirdat davası olarak devam olunur. Bu yasa hükmündende açıkça takibin kesinleşmesinin borçlu olmadığının tesbiti davasına engel teşkil etmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemenin icra takibinin kesinleşmesinden sonra menfi tesbit davası açılamayacağına ilişkin görüşü yasaya uygun değildir. Öyleyse mahkemece davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanmalı ve hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 24.11.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.