 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/4482
K: 1986/5734
T: 24.11.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; çağrı kağıdı gideri ödenmediğinden bu isteğin reddiyle incelemenin evraklar üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 24.8.1982 tarihli satış sözleşmesi ile davalıdan 2.500.000 lira değerinden çeşitli makina ve aletler satın aldığını, ancak davalının eşinin borcundan dolayı satış konusu makinaların hacz edildiğini, açtığı istihkak davasının reddedilmiş bulunduğunu ileri sürerek fazla haklarını saklı tutarak şimdilik 400.000 lira zararının davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayıbın süresinde ihbar edilmediği gibi istihkak davasının da kendilerine duyurulmadığını, haczin kendilerini ilgilendirmediğini, davacının yapmış olduğu masrafların istenemeyeceğini, konu ticari olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görevli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, iddia konusu olayda hata, hile ve sair iradeyi ifsat edici nedenlere dayanılmadığı ve kanıtlanmadığı, ayıbın da süresinde ihbar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; dava dilekçesinde, davalıdan satın aldığı malların davalının eşinin borcundan dolayı üçüncü kişi tarafından haczedilerek elinden alındığını, açmış olduğu istihkak davasının reddedilmiş olduğunu bildirmiş ve bu nedenle tazminat talep etmiştir. Davacının bu açıklamalarına göre davacı, Borçlar Kanunun satımda zata karşı tekeffül hükümlerine dayanmaktadır. Anılan Yasanın 189. maddesi gereğince satıcı, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından, sözleşmenin yapıldığı sıradan mevcut bir hak sebebiyle kısmen veya tamamen zapt edilmesinden alıcıya karşı sorumlu ve zamindir. Öte yandan zapta karşı tekeffül hükümleri çerçevesinde değerlendirilmiş ve ayıp süresinde bildirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının iddiasına göre olayda satılanın zaptı söz konusu olduğuna göre, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde her iki tarafın delilleri toplanarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.
SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 24.11.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.