 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/4145
K: 1986/5314
T: 06.11.1986
DAVA : Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile noter aracılığıyla düzenlenen 13.5.1982 tarihli sözleşme ile her türlü altın alım satımı işleri yapmak üzere ortaklık kurduklarını daha sonra davalının kendisini işyerine sokmadığını ve kar ve zarar durumundan bilgi vermediğini ortaklık sermayesi olan 2.600.000 TL. den payına düşen 1.300.000 TL. yı alabilmek amacıyla bu davayı açmak zorunda kaldığından sözederek ortaklığın tasfiyesini istemiştir.
Davalı, savunmasında ilk günden bu yana ortaklığı davacının idare ettiğini, ancak davacının kişisel harcamalarını ortaklık kasasından yaptığı, işyerine gelmemeye başladığını ve sözleşmenin 3. maddesinde sermayenin 2.600.000 TL. olarak taraflarca mal ve nakit vaz edildiği kayıtlı ise de sermaye vaazının gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, adi ortaklık sözleşmesinin sermaye borcunun yerine getirildiği konusunda beyyine başlangıcı kabul edilemiyeceği, katılma payı olarak konulan malın geri istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
13.5.1982 günlü ortaklık sözleşmesinin 3. maddesinde ortaklık sermayesini teşkil eden 2.60.000 TL.nin nakit ve mal olarak ortaklar tarafından yarı yarıya konulduğu yazılıdır. Sözleşmenin bu hükmüyle davacı ortağın ortaklığa 1.300.000 TL. sermaye koyduğu kanıtlanmıştır. 10.4.1985 günlü bilirkişi raporunun 4. sahifesinde açıklandığı gibi basit şekilde tutulan işletme defterinde ortakların vaz ettiği sermayenin görülmemesi davacının sermaye koymadığının kabulünü gerektirmez. Öte yandan ortaklığın zarar değil, kar ettiği de bilirkişiler raporları ile ortaya çıkmıştır. Ortaklığın sona erdiğinden de uyuşmazlık yoktur. Sözleşmeye göre demirbaşlar esasen davalıya aittir. Toplanan delillerden davacının dükkana sokulmadığı ve dükkanın da davalı elinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, tasfiye payı olarak 1.300.000 TL. sermayesini davalıdan istemeye yetkilidir. İstek gibi bu tutarın davalıdan alınmasına karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarda anılan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine 6.11.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.