 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/3778
K: 1986/4542
T: 29.09.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması, sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 1.3.1982 günlü sözleşme ile davalılarla kurduğu "...Ekmekçilik Ticaret Adi Ortaklığı"nın, davalıların kar payı vermemeleri, hesap görmemeleri nedeni ile 31.12.1982 günü itibariyle hesaplanacak kar payından şimdilik 100.000 liranın tahsilini istemiş, daha sonra aynı mahkemede açtığı ve esas dava ile birleştirilen 1984/71-375 sayılı dava ile de 1.8.1983 ten 31.12.1983'e kadar kar payından, fazlasını saklı tuttuğu 300.000 liranın alınmasını talep etmiştir.
Davalılar, ortaklığı kabul etmişler, ancak, davacının ortaklığı sermaye olarak gösterdiği aracın babasına ait olup haczedilmekle ortaklık prestijinin sarsıldığını, bu nedenle ortaklığın feshini istediklerini, esasen davacının ortaklık payını Döndü adlı kişiye devrettiğinden dava hakkı bulunmadığını savunmuşlar, ayrıca, açtıkları aynı mahkemenin E: 1983/265, K: 1984/290 sayısında kayıtlı dava ile ortaklığın fesih ve tasfiyesini istemişler, bu dava da esas dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece, davacının ortaklık payını Döndü'ye devrettiği tarihe kadar olan kar payı 151.106 liranın tahsiline ve ortaklığın feshine karar verilmekle yetinilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.
1 - Borçlar Kanununun 532. maddesi gereğince ortaklardan biri diğerinin rızası olmaksızın şirketteki hissesini başkasına devrettiği taktirde, devredilen kişi ortak sıfatını kazanamaz. Davacının ortaklık hissesini bu maddede anılan kurallara uygun olarak Döndü'ye devretmediği ve diğer ortakların rızasını almadığı, bu nedenle davacının şirketteki ortaklığının devam ettiği kabul edilmelidir. Esasen davalılar vekili de, devir işlemini sonradan öğrendiklerini ve yasaya uygun olmadığını öne sürmüştür. Bu devre rağmen davacının ortaklığı devam ettiğinden talep edilen 31.12.1983 tarihine kadar hesap edilen kar payının hüküm altına alınması gerekir. Çünkü, bu tarihe kadar süresiz olan bu ortaklıkta BK. m. 536'ya uygun bir feshi ihbar bulunmadığı gibi, haklı nedenlere dayalı olarak verilmiş bir hakim kararı da yoktur. Bu nedenlerle kararın bozulması gerekir.
2 - Birlikte görülen ve davalılar tarafından açılmış olan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında haklı görülen fesih nedeni ile ortaklığın feshine karar verilmiş ise de feshedilen bu ortaklığın tasfiyesi hakkında bir hüküm verilmemiştir. BK. m. 538 ve onu izleyen maddeler hükümlerine göre tasfiyenin mahkemece yapılması ve davacının ortaklıktaki sıfatı devam ettiğinden tasfiye payının belirlenmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 29.9.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.