 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/3614
K: 1986/4266
T: 16.09.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 1982 yılında davalıların elma ürününü bahçede satın aldığını ve 400.000 TL. avans verdiğini, ürünü davalıların toplayıp, sattıklarını ve avansın 100.000 TL. nı vererek bakiye 300.000 TL.yi vermediklerini, ileri sürmüş, bakiye 300.000 TL.nın davalılardan alınmasını istemiştir. Davalılar, elma ürününü davalıya sattıklarını, ancak davacının vazgeçmesi üzerine geç kalma nedeniyle 20 tona yakın elmanın dökülerek heder olduğunu, bu nedenle de verilen 400.000 TL. avansın 100.000 TL.nı iade edip 300.000 TL.nı uğradıkları zarar karşılığı alıkoyduklarını, davacının kendilerinde alacağı olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkeme, sözleşmeden davacının caymış olduğu, bu nedenle dinlenen mahalli bilirkişi beyanına göre verilen avansın geri istenemeyeceğinden sözederek davanın reddine karar vermiştir. Hüküm, davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki satım sözleşmesi yazılı değil sözlüdür. Nevarki davacı alıcının avans olarak 400.000 TL. ödediği ve davalılar tarafından sadece bunun 100.000 TL.nin davacıya geri verildiği konusunda bir uyuşmazlık yoktur.
Davalılar, avanstan 300.000 lirayı davacının sözleşmeye aykırı hareketi sonucu yere dökülen ve heder olan elmalar nedeniyle uğradıkları zarardan dolayı geri vermediklerini savunmuşlardır. Davalılar sözleşmeye aykırı davranıldığı takdirde verilen avansın geri istenemeyeceği konusunda taraflar arasında anlaşma olduğunu iddia etmemişlerdir. Esasen böyle bir koşulun varlığının yazılı belgeyle kanıtlanması gerekir. Avans, zıman-ı rücu veya cezai şart niteliğinde değildir. Aksine alacağı mahsup edilmek üzere başlangıçta ödenen bir tutardır. Bu itibarla mahkemenin davacının ödediği avansı sözleşmeden caydığı için geri isteyemeyeceğini kabul etmesi doğru değildir.
Nevar ki, davalılar davacının sözleşmeye aykırı davranmasından elmaların bir kısmının yere döküldüğü ve heder olduğunu ve bu suretle zarar gördüklerini ve bu zararı avanstan düşdüklerini öne sürmüşlerdir. Mahkemece davalıların bu savunmaları üzerinde durularak hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda anılan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin harcın iadesine, 16.9.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.