 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/3447
K: 1986/3793
T: 30.06.1986
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalı belediyenin, değermeninin elektriğini haksız yere kestiğini ve 284.000 maddi 100.000 lira da manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, abonelerine verilen elektriğin ve trafo gücünün yetersiz olduğunu, elektiriğin haksız yere kesilmediğini belirtip davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı belediyenin 71 gün süreyle davacılara ait değirmenin elektriğini kasten kestiği anlaşıldığından 284.000 lira maddi, 100.000 lira manevi tazminatın davalı belediyeden alınmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davalının temyiz itirazları reddedilmelidir.
2 - Borçlar Kanunu'nun 98/2 nci maddesi gereğince haksız fiillerden doğan sorumluluğu düzenleyen kurallar kıyasen akde aykırılık hallerinde de uygulanır. O halde sözleşmeye aykırılıktan doğan manevi tazminat taleplerine Borçlar kanunu'nun 47 nci ve 49 uncu maddeleri kıyasen tetkiki edilmesi gerekir. bu nedenlerle sözleşmeye aykırılıktan alacaklının manevi tazminat isteyebilmesi, alacaklının bu suretle beden bütünlüğünün veya kişilik haklarının tecavüze uğramış olması halinde mümkündür. Olayda davacının cizmani zarara uğradığı öne sürülmediğine göre BK.'nun 47 nci maddesinin uyuşmazlığa uygulanması olanaksızdır. Öte yandan BK.'nun 49 uncu maddesine göre borçlunun akde aykırı hareketinden dolayı alacaklının menvi tazminat isteyebilmesi kişilik haklarının zarara uğraması ve ayrıca zarar ve kusurun ağır olması halinde kabul edilebilir. Davacının bu yüzden üzüntü duyması kişilik haklarının ağır bir ihlali sayılamaz. Böylece olayda BK.'nun 49 uncu maddesinde yazılı koşullar gerçekleşmediğinden mahkemece manevi tazminat isteğinin tamamen reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda 1 inci bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine ve kararın 2 nci bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 30.6.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.