 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/3416
K: 1986/3986
T: 08.07.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı mülga Yakacık Belediyesine, vereceği arsa karşılığı 10.000 DM. bağışladığını, ancak arsa verilmediği gibi paranın da iade edilmediğini ileri sürerek dava günündeki kur üzerinden hesaplanan 1.380.000 lira ile protokol tarihinden itibaren gerçekleşen 420.000 lira faizinin ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 10.000 DM dava tarihindeki karşılığı olarak ve buna ilişkin istekle bağlı kalınarak 1.380.000 liranın ödeme (protokol) tarihi olan 17.7.1978 tarihinden itibaren % 5 ve 19.12.1984 tarihinden itibaren de % 30 yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayadığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Dava dilekçesinin 3. bendinde aynen "Yakacık Belediyesi, sözleşilen bu arsaların tahsisi ile uğraşırken, işlemin uzaması üzerine işçilere yazılan mektuplarda arsa tahsisi yapılmadığı takdirde alınan DM.'ın, ödeme tarihindeki karşılığın ödeneceği ifade edilmiştir." sözleri yeralmıştır.
Bu açıklamalardan, Belediye başkanı tarafından işçilere gönderilen ve bazı seçenekleri ihtiva eden 15.6.1980 günlü yazının davacıya da ulaştığı anlaşılmaktadır. bu yazıda davacıya diğer seçenekleri tercih etmediği takdirde markın o günkü değeri üzerinden kendisine ödeneceği bildirildiğinden, bu yazının davacıya ulaştığı tarih tespit edilerek markın o tarihteki rayicinin esas alınması gerekir. Buna rağmen davacının 14.12.1984 tarihine kadar bekledikten sonra bu tarihte dava açması üzerine markın dava tarihindeki rayicinin esas alınması yanlıştır.
Mahkemece kayıtlar uyarınca bu mektubun davacıya ulaştığı tarih tespit edilemediğine göre, yazının yazıldığı tarihte normal bir mektubun davacının Almanyadaki adresine ne kadar zamanda ulaşabileceği ilgili P.T.T. müdürlüğünden sorulmak suretiyle saptanacak tarih esas alınarak, bu tarihteki döviz kuru üzerinden davacının alacaklı olduğu miktar belirlenmelidir.
Öte yandan davacı daha önce davalıyı temerrüde düşürmediğinden faizin dava tarihinden itibaren yürütülmesi gerekirken protokol tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması da usul yasaya aykırıdır.
Bu yönlerin gözetilmemesi bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan kararın 2. bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 8.7.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.