 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/2793
K: 1986/3376
T: 03.06.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, dükkanında kiracı olan davalıların meydana getirdileri ve tahliye sonucu yaptırdığı tesbitle saptanan hasardan sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin talebi saklı kalmak kaydı ile 122.560 TL.nın yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalılar, binanın 60 senelik ahşap yapı olduğunu, 20 sene kiracı olarak oturduklarını, hasarın normal kullanmadan kaynaklandığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, 96.350 TL.nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki 25.3.1695 tarihli kira sözleşmesine dayanmaktadır. Kira sözleşmesinde, kiralananın kiracıya teslim edilirken ne durumda olduğuna ilişkin bir açıklama yoktur. Ancak BK.nun 266. maddesinin son fıkrası gereğince kiracının kiralananı iyi bir halde tesellüm ettiği asıldır. Aynı maddenin 1 ve 2. fıkraları gereğince kiracı kiralananı ne halde tesellüm etmiş ise, kiranın sonunda o halde geri vermekle mükelleftir. Ancak kiracı kira akdi mucibinde etmiş olduğu intifa sebebiyle husule gelen, başka ifade ile normal kullanmadan husule gelen eksiklikler ve değişikliklerden sorumlu değildir. Kiralananın tahliyesinden sonra yapılmış iki delil tesbiti vardır. Tesbit raporları münderecaatı birbirinden farklıdır. Bu raporlarda tesbit edilen zararların, normal kullanma sonucumu olduğu yoksa her kullanmadan mı kaynaklandığı açıklanmamıştır. Bu durumda mahkemenin dosya ve ekleri üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırarak ve davacının kiralananda oturduğu sürede gözönünde bulundurulmak suretiyle her kullanma sonucu meydana gelmiş zararları tesbit etmesi ve ona göre ödetme kararı vermesi gerekir. Noksan inceleme ile ve haksız eylem kurallarına ilişkin hükümleri uygulayarak ve davalı tarafın dayandığı delil tesbitine göre hüküm kurulması yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın her iki taraf yararına (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 3.6.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.