 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/2190
K: 1986/2693
T: 06.05.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, Ankara 15 inci Noterliğince düzenlenen 3.4.1979 gün ve 8.744 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile davalının 50/524 arsa paylı 5 numaralı daireyi 275.000 TL. bedelle kendisine satmayı vaad ettiğini, bedelini tamamen ödediği halde, tapuyu vermediğini, 6.3.1981 günlü ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını ve dairenin üçüncü şahsa satıldığını ileri sürerek taşınmazın bugünkü değerine göre 3.000.000 TL.'nın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, maliyet artışları nedeniyle 1.225.000 TL. fark istediğini, davacının bu farkı ödemediğini bildirmiş ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 275.000 TL. satış bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş, karar davacı yanca temyiz edilmiştir.
Davacının isteği, satışı vaad edilen dairenin, dava tarihindeki rayice göre değerini teşkil ve esas yönünden geçerli olduğuna göre davacı sözleşmedeki borcu yerine getirmeyen başka bir ifade ile davacıya satışı vaad edilen daireyi üçüncü bir şahsa satan ve böylece sözleşmeyi kusuru ile imkansız duruma getiren davalı satıcıdan BK.'nun 96 ncı maddesi gereğince uğradığı müsbet zararın yani ifadeki menfaatinin tazminini isteyebilir. Davacı satış vadinde kararlaştırılan bedeli ödediğine ve böylece kendi borcunu ifa ettiğine, göre davalıdan sözleşmeyi fesetmeden olumlu zararının alınmasını talebe hakkı vardır. O halde, sözleşmede dairenin teslimi için bir tarih belirtilmediğine göre, mahkemece dairenin üçüncü kimseye satıldığı tarihin tesbiti ile dairenin bu tarihte bilirkişi aracılığıyla belirlenecek rayiç bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir. Bu yönler gözetilmeden davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 6.5.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.