 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/1752
K: 1986/2330
T: 17.04.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, davalının inşa ettiği taşınmazdan 100 m2 lik daire ile 27 m2 lik dükkanı 1.250.000 liraya satın aldığını, bedellerini ödediğini, teslimin ek protokol ile 30.8.1981 günü yapılacağının kararlaştırılmasına rağmen davalı taşınmazları teslim etmeyip, üçüncü şahıslara sattığından söz ederek, satış bedeli 1.250.000 lira ile gecikme tazminatı 250.000 lira ile 87.400 lira faiz olmak üzere toplam 2.874.968 liranın davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı, dava dilekçesine cevap vermemiş, tebligata rağmen duruşmalara gelmemiş ve duruşma gıyabında sonuçlandırılmıştır.
Mahkemece, davacının davalıya ödediği 1.250.000 liranın ödeme tarihi olan 25.10.1980 gününden itibaren 19.12.1984 tarihine kadar % 5, 19.12.1984 tarihinden dava tarihine kadar % 30 faiziyle birlikte toplam 1.634.373 lira ile 30.8.1981 tarihinden dava tarihine kadar kira tazminatı olarak 750.000 liranın davalıdan alınmasına, fazla talebin reddine, hüküm altına alınan miktar üzerinden % 30 yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir yolsuzluk görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Medeni Kanun'un 634 ve Borçlar Kanunu'nun 213 üncü maddeleri gereğince tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşmenin resmi şekilde yapılması bir geçerlilik koşuludur. Taraflar arasındaki 16.11.1979 tarihli sözleşme anılan yasa hükümlerine uyulmadan adi yazılı şekilde yapılmıştır. Bu itibarla sözleşme hukuken geçersizdir ve tarafları bağlamaz. Davacı ancak bu sözleşme nedeniyle ödediği miktarı gere alabilir. Öte yandan sözleşme batıl olduğundan esas borcun fer'i niteliğindeki ceza koşulu ve uğradığı zararın tazminini isteyemez. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
3 - Davacı dava dilekçesinde tediye tarihinden itibaren ödediği 1.250.000 liraya faiz talep etmiştir. Davadan önce davalı temerrüde düşürülmemiştir. Öyleyse davacı Borçlar Kanunu'nun 104 üncü maddesine göre dava tarihinden itibaren temerrüt fazi isteyebilir. Bu yön gözetilmeden yazılı biçimde ödeme tarihinden itibaren temerrüt fazine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan kararın 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 17.4.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.