 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/1644
K: 1986/2104
T: 08.04.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı ile ikişer milyon lira sermaye koyarak ortak konfeksiyon tuhafiye dükkanı açtıklarını, dükkanı idare ve çalıştırma işini davalıya ait olmak ve elde edilecek kar yarı yarıya bölüşülmek üzere anlaştıklarını, ancak davalının dükkanı dava dışı (A.)'a dört milyon liraya devretmek suretiyle kendinin koymuş olduğu sermayeyi ödemediğini, ileri sürerek iki milyon lira sermaye payının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Karaman Asliye Hukuk Mahkemesinin baktığı, tarafları ve konusu aynı olan 1984/857 esas sayılı dosyada verilen görevsizlik kararının henüz kesinleşmediğini belirterek derdestlik itirazında bulunmuştur.
Mahkemece derdestlik itirazının kabulüyle davanın reddine karar verilmiştir.
1 - HUMK.'nun 187. maddesinin 5. bendi hükmü uyarınca derdesti rüyetlik itirazının kabul edilebilmesi için önceki davanın henüz kesinleşmemiş olması zorunludur. Derdestlik itirazına konu olan Karaman Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.12.1984 gün ve 1984/857-851 sayılı gönderme kararı tarafların yüzüne karşı verilmiş bulunduğundan 11.10.1976 gün ve 1976/5-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında açıklandığı gibi kesindir. Bu nedenle derdestlik itirazının kabul edilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Ne var ki HUMK.'nun 193. maddesi hükmü ile 11.10.1976 gün ve 1976/5-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca yüze karşı verilen kararlarda kararın verildiği tarihten itibaren on gün içinde görevli mahkemeye başvurulmuş olması gerekir. Oysa gönderme kararı tarafların yüzüne karşı 11.12.1984 tarihinde verilmiş olmasına rağmen davacı on günlük süre geçtikten sonra 24.1.1985 gününde görevli mahkemeye başvurmuştur. Bu durumda mahkemece bu yönden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddedilmiş olması bozmayı gerektirir.
2 - Davanın açıldığı tarihte yürülükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 8. maddesi hükmü uyarınca derdestli itirazının kabulü nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde en fazla matu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken mahkemece nisbi vekalet ücretinin ödetilmesine karar verilmiş olması kabul biçimi yönünden bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASIN 8.4.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.