 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/1603
K: 1986/2312
T: 16.04.1986
DAVA : Taraflar arasındaki tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı Dr. Uluğ Vakfı'na ait dairede kiracı olduğunu, kiralayan tarafından Vakfın 2912 sayılı Kanun kapsamına girdiğinden söz edilerek yeni kira bedeli ve yeni şartlarla sözleşme yapmaya çağrıldığını ileri sürerek, davalı Vakfın 2912 sayılı Kanunun kapsamına girmediğinin tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yersiz açılmış bulunan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalı Dr. Uluğ Vakfı'nın gelirlerinin tümü Darüşşafaka Cemiyeti'ne bırakılmadığı, mahfuz hisseli mirasçılarına da gelirden pay verildiği gerekçesiyle, söz konusu Vakfın 2912 sayılı Kanunun kapsamına girmediğinin tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı Vakıf avukatınca temyiz edilmiştir.
Davacıya kiraya verilen taşınmaz; Taksim, Talimhane Mahallesi, Receppaşa Caddesi'nde bulunmaktadır. Vakıf senedini düzenleyen Dr. Abdulkadir Uluğ'un, Vakıf senedine göre, Darüşşafaka Cemiyeti'ne vakfettiği iki adet taşınmaz vardır. Bunlardan biri tapu kaydına göre; Beyoğlu, Kocatepe Mahallesi, Receppaşa Sokak'ta, diğeri ise Kartal-Maltepe'de bulunmaktadır. Vakıf senedine ve kira sözleşmesine göre davacıya kiralanan dairenin bulunduğu taşınmazın, tapunun 48 pafta, 521 ada, 5 numarasında 17/24 payının Vakfiyede bulunan Abdulkadir Uluğ adına kayıtlı olduğu ve Darüşşafaka Cemiyeti'ne vakfedildiği anlaşılmaktadır. Beyoğlu Tapu Sicil Muhafızlığı'nın cevabi yazısında bu taşınmaz üzerinde bulunan ve davacıya kiraya verilen 7 nolu meskenin tamamının kat mülkiyeti suretiyle Abdulkadir Uluğ adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir. Bu kişi 2.2.1973 tarihli ve noterlikçe düzenlenen Vakıf senediyle bu taşınmazdaki hissesinin tamamını ve doğal olarak taşınmaz üzerindeki dava konusu 7 numaralı dairesinin geliri Darüşşafaka Cemiyeti'ne ait olmak üzere Cemiyet yararına vasiyet yolu ile Vakıf kurduğunu ve Vakfın Darüşşafaka Yönetim Kurulu'nca idare edileceğini, ancak ölümünde mahfuz hisseli mirasçısı veya eşi sağ ise onların Vakıf gelirinden % 20 ve % 50 nisbetinde pay alacaklarını açıklamıştır. Vakıfta bulunan Abdulkadir Uluğ 1.5.1973 tarihinde ölmüş, geriye eşi ile iki oğlu kalmışlardır. Dava konusu daire 31.10.1977 tarihinde davalı Vakıf tarafından davacıya kiraya verilmiştir.
2912 sayılı Kanun'un 1. maddesinde sayılan kurumlar ve bu arada (Darüşşafaka Cemiyeti ve bağlısı vakıflar) adına kayıtlı veya bunların kamu kuruluşları veya kamu yararına çalışan derneklerle müştereken sahip oldukları taşınmazlar (Vasiyet edilenler dahil) bu kanun kapsamına girmektedir. Dava konusu taşınmaz vasiyet yolu ile kurulan vakfa tahsis edilmiş, vasiyet edenin ölümünden sonra vasiyetini tenfizine karar verilmiş ve 3.2.1977 tarihinde vakfın tesciline karar verilmiş olduğundan taşınmaz Vakfın malı olmuştur. Burada çözümlenmesi gereken sorun, (Dr. Uluğ Vakfı)nın Darüşşafaka Cemiyeti'nin (bağlısı Vakıf) sayılıp sayılamayacağı sorunudur. Vakfın geliri ve yönetimi Darüşşafaka Cemiyetine bırakılmış olduğundan, bu vakfın adı geçen cemiyetin bağlısı bir vakıf sayılması gerekir. Vakfın adı geçen cemiyetin bağlısı bir vakıf sayılması gerekir. Vakfın bu niteliğini ortadan kaldırmaz. Çünkü vakıf senedinde de açıklandığı üzere murisin mahfuz hisseli mirasçılarına ve eşine bırakılmış olması, Vakfın bu niteliğini ortadan kaldırmaz. Çünkü vakıf senedinde de açıklandığı üzere murisin amacı (Yoksul Türk Çocuklarına parasız yatılı okumak olanağı sağlayan Darüşşafaka Cemiyeti yararına vasiyet tarikiyle bir Vakıf kurmak)tır. Vakfın gelirinden bir bölümünün saklı pay sahibi mirasçılara bırakılmasının nedeni, olanların saklı paylarını gözetmek ve tenkis davası açmalarını önlemektir (Medeni Kanunun 903 sayılı Kanunla değişik 453. maddesi).
Mahkemece yukarıda açıklanan yönler gözetilmeden, Vakfın gelirinin tümünün Darüşşafaka Cemiyeti'ne bırakılmadığından dolayı davalı Vakfın 2912 sayılı Kanunun kapsamına girmediğinin tesbitine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, istek olursa peşin harcın iadesine, 16.4.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.