 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1986/1498
K: 1986/1935
T: 01.04.1986
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı davalılarla daire alım-satımı konusunda anlaştığını, bu nedenle davalılara 13.000 DM. verdiğini, davalıların daire vermedikleri gibi aldıkları parayı da iade etmediklerini belirterek 13.000 DM.'nın aynen veya dava tarihindeki değerini faiziyle ödetilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı ile daire alım-satımı konusunda yazılı ya da sözlü anlaşma yapmadıklarını, davacının kedisi için bir daire ayrılmasını istediğini, 300.000 lira pay verdiğini, daha sonra ayrılan daireyi beğenmeyip vazgeçtiğini, aldıkları 300.000 lirayı vermeye hazır olduklarını savunmuşlardır.
Mahkemece, 300.000 liranın davalılardan müteselsilen alınmasına karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, davacı tarafından ibraz edilip inkar edilmeyen mektubunda aldığı parayı aynen Mark olarak iade edeceğini kabul etmiştir. Bu durumda mektubun alınan paranın miktarına ilişkin yazılı delil başlangıcı olarak kabulü zorunludur.
Öyleyse mahkemece davalı tarafından alındığı ileri sürülen para miktarının tesbiti için tanık dinlenmesinde usule aykırı bir yön yoktur. Öte yandan aksi kanıtlanmadıkça her tanığın doğru söylediğinin kabulü zorunlu olduğu gibi davalının akrabası bilinen tanıkların gerçeğe aykırı tanıklık ettikleri de söylenemez. Bu durumda mahkemece dinlenen tanık özleri değerlendirilerek davalının aldığı para miktarı tesbit edilmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Aksine düşüncelerle yazılı şekilde isteğinin kısmen kabul edilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA,(...)1.4.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.