 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/851
K: 1986/1168
T: 05.03.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asl. 4 Tic. Mahkemesince verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekilin tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette çalıştığını, 4.4.1984 ve 4.12.1984 vade tarihli (200.000)'er lira bedeli iki adet bononun gerçek lehdarı olmadığını, borçlusunun (O.N.G.) olup, kendi yönünden hatır bonosu olduğunu, bu bonoları davalı şirkete ciro etmesine rağmen, davalıdan hiç para almadığını, bu nedenle karşılıksız olduğunu iddia ederek, toplam (400.000) lira bedelli her iki bononun iptaline, borçlu bulunmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, hatır bonosu olmadığını, bu nedenle dava konusu bonoları ciro eden davacının da borçlu ile birlikte sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanılan tüm kanıtlara ve davalı temsilcisinin yeminli beyanına nazaran senetlerin karşılıksız olmadığı, davalı temsilcisi yemininde bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 4.4.1984 vadeli (200.000) lira senet karşılıgı icrada ödenmiş olduğundan davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine 4.12.1984 vadeli (200.000) liralık senedin iptaline, bu miktar davacının davalıya borçlu olmadığını tesbitine karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davacı, dava konusu bonoların kendisinin şirkete çalışması nedeniyle güvence olması için lehdar gösterilerek ciro edildiğini, aslında davalı şirketten para ve mal almadığını, senet borçlularının da kendisine senetleri saklamak için verdiğini ve karşılıksız olduğunu iddia etmiştir.
Davacı iddiasını yazılı bir kanıtla kanıtlayamamış, davacının yemin teklifi üzerine yemini kabul eden şirket temsilcisi 22.11.1985 tarihli oturumda senedin karşılığı olduğunu belirterek yemini eda etmiştir. Bu durumda davacı iddiasını kanıtlayamadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş olup, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (2) numaralı bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (1- numaralı bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine 5.3.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.