 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/6215
K: 1986/6695
T: 12.10.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Ankara 1. Asliye Ticaret mahkemesi)nce verilen 7.4.1986 tarih ve 422-158 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı Tayyip arasında yapılan anlaşmanın gerçekleşmemesi halinde ödenmek üzere davalıya 20.6.1985 vade tarihli 1.500.000 liralık bono verildiğini, ancak anlaşma şartlarının gerçekleşmediğini, durumun davalıya bildirilmesine rağmen bonoyu tahsile koyduğunu ileri sürerek bononun hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, dava konusu senet ile protokolde süzü edilen senedin vade tarihlerinin değişik olduklarını, dava konusu senedin, davacının nakit borcuna karşılık alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dava konusu senedin, protokoldeki senetten ayrı olduğu savunmasını davalının kanıtlayamadığı, protokolde bahsedilen 25.6.1985 vade tarihli senedin dava konusu senet olduğu, protokol uyarınca da şart tahakkuk etmediğine göre, senedin geçersiz bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve TTK.nun 615. maddesinin son fıkrasına göre vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takip eden vadeleri gösteren poliçeler batıldır. Davacı da, 20.6.1985 vade tarihli 1,5 milyon liralık bononun hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiş olup, gerçekten sözü geçen bonoda üst kısımda ödeme günü 20.6.1985 gösterilmiş iken, senet metninde ise 6 Haziran 1985 tarihinde ödeneceği yazılmış bu suretle TTK. 615/son'da butlan sebebi olarak gösterilen biçimiyle (vadesi başka yazılan veya birbirini takip eden vadeleri gösteren) batıl bir bono düzenlenmiş ve hükümsüz sayılması gerekmiş bulunduğuna göre bu yolda yerel mahkemenin davanın kabulüne karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunmuş, onanması gerektir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili geldiğinden 11.000 lira avukatlık ücreti takdiri ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 33.750 lira harcın davalıdan alınmasına, 12.10.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.