 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/6014
K: 1986/5977
T: 14.11.1986
6762/m.116,117,119
........ A. Şti ile ........ Gemi Acentalığı arasında çıkan davadan dolayı İstanbul Asliye 6. Ticaret Mahkemesince verilen 25.12.1985 gün ve 112-916 sayılı hükmü onayan dairenin 21.5.1986 gün ve 2766- 3116 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının acenteliğini yaptığı Georgios isimli geminin Haydarpaşa 8 numaralı rıhtımını sebepsiz işga etmesi nedeniyle, davacı şirkete ait zühal gemisinin tahliye için rıhtıma 20 saatlik gecikme ile yanaşabildiğini, bu yüzden 952.050 lira masraf ve kar kaybı olduğunu ileri sürerek, bu meblağın davalıdan TTK.nun 1461 md. uyarınca % 49 faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, dalının Georgios gemisinin TTK. 116 ve müteakip maddelerinde yazılı acentası olmadığı gibi 119. maddesi gereğince husumetin davalıya yöneltilemeyeceğini, varsa zararın Haydarpaşa Liman İşletmesi Müdürlüğünden ya da gemini donatınından istenmesi gerektiğini, istenen tazminatın fahiş olduğunu ve yazılı sözleşmeye dayalı olmadığı için TTK. 1461 maddede öngörülen iskonta fazinin istenemeyeceğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia ve savunmaya, ibraz edilen delil ve belgelere, dinlenen tanıkların beyanlarına ve bilirkişi raporuna göre, davalının acentası olduğu Georgios gemisinin işi bittiği halde sebepsiz rıhtımı boşaltmaması nedeniyle davacının gecikmeden dolayı toplam 906.981 lira zararın dava tarihinden itibaren % 49 faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, davalının acentalığını yaptığı gemini sebepsiz olarak rıhtımı işgali nedeniyle rıhtıma yanaşması geciken davacı gemisinin uğradığı zararların tazmini isteminden ibaret olup hukuki niteliği itibariyle haksız fiil tazminatıdır. Sözleşmeden doğmamış, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmamış olduğu gibi, davalını acentalığını yaptığı Georgios gemisinin rıhtımdan ayrılmaması nedeni ise kaptanının Noel'i rıhtımda geçireceğini, Noel'de yola çıkmıyacağını bildirmiş olmasından kaynaklanmakta olup davalı acentanın acentalık hizmetiyle hiçbir şekilde bağlantılı olmadığı anlaşılmaktadır. TTK. 119. maddesine göre ( acenta, aracılıkta bulunduğu veya aktettiği mukavelelerle ilgili ) her türlü işlemleri yapar ve ( bu gibi mukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı ) acenta aleyhine donatana izafeten dava açılabilir. Dairemizin emsal içtihatlarına göre de ( haksız fiil ) halinde acenta hasım olamaz. zira sözleşmeden doğan bir anlaşmazlık yoktur ( Y. 11. H.D. 24.2.1984 t. 893-1015 ) ve ( Y. 11. H.D. 17.10.1983 t. 3997-4487 sayılı ). Kaldı ki, mukaveleden doğan anlaşmazlıklarda dahi acentaya husumet ancak donatana izafeten yöneltilebilir ve acente hakkında değil donatan hakkında karar verilebilir ( Y.H.G.K. 14.2.1986 gün ve 84/11- 582 Es., 86/135 K. ).
Bu dava, donatandan hiç söz edilmeksizin ve izafeten de denmeksizin doğrudan doğruya acenta aleyhine açılmış olup bu durumda acenta doğrudan hasım olamıyacağı gibi, esasen haksız fiilden kaynaklandığna göre donatana izafeten dahi acentaya husumet yöneltilemeyeceğinden husumet yönünden davanın reddi gerekirken acentadan tahsile karar verilmesi doğru olmadığı halde her nasılsa dairemizce de hükmün onandığı anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteminin kabulü ile hükün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıdaki nedenlerle davalının karar düzeltme isteminin kabulüne ve dairemizin 21.5.1986 gün ve 2766-3116 sayılı onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz ilam, temyiz peşin v karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14.11.1986 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Çoğunlu kararının gerekçesine karşıyım. Şöyleki:
1. Hernekadar TTK.nun 119. maddesi hükmü gereğince, "acenta, aracılıkta bulunduğu veya aktettiği mukavelelerle ilgili her türlü hitar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmağa ve bunları kabule selahiyetli" olup "bu gib ikukavelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acenta müvekkili ( danatan ) namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir" ise de, TTK.nun 117/3. hükmüne göre "Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi olmayan ecnebi ticari işletmeler nam ve hesabına memleket içinde muamelelerde bulunanlar" hakkında da bu fasıl, yani acentalığa ilişkin hükümler uygulanır.
Olayda uyuşmazlık, GEORGİOS-G gemisinin limandan geç ayrılması nedeni ile uğranılan zarar karşılığı tazminat istemine ilişkindir. Dosyada mevcut Devlet Demir Yolları İşletmesi Liman Müdürlüğünün çeşitli yazılarından, davada sözü edilen geminin limandan ayrılma saati geldiği halde ayrılmadığı ve bu nedenle liman idaresine 65.621 lira fuzuli işgal ücreti ödediği anlaşılmaktadır. Yine aynı Liman Müdürlüğünün 13.6.1984 günlü yazısından da, "boşaltılması biten geminin rıhtımdan avara edilmesinin işletmece talep edimekte olup bu hususun geminin gümrükten ilişiğinin kesilmesi için kontrolünün yapılmasına ve gemi acentasının gerekli muameleleri ikmaline vabeste" olduğu anlaşılmaktadır. Binnetice, acentanın veya geminin liman işleriyle meşgul olan kimsenin ( vekilin ) gerekli muameleleri ikmal etmesi ve ikmal ettiğini liman idaresine bildirmesi gerekmektedir.
Davada sözü edilen GEORGİOS-G gemisi kaptanının, davada davalı gösterilen ( ............. Beynelminel Nak. ve Denizcilik - A. B. Y. ) firmasına, gemi ile ilgili bazı işleri yapması için vekaletname verdiği anlaşılmaktadır. Vekaletname metni şöyledir: "Süvarisi bulunduğum Malta bandralı ve Alfa Shipping Co. Pire-Yunanistan Kumpanyasına ait M/V Georgios-G gemisi bu defa İstanbul Limanına uğramıs dolayısıyle, ilman ve gümrük idareleriyle sahil, sıhhiye, Emniyet Müdürlüğü, DDY ve Liman İdaresi ile Denizcilik Bankası T.A.O. nezdinde yapılması icap eden gerekli masrafları yapmağa, manifesto, ordino ve konşimento imzalamağa ve vermeye, mezkur geminin süvarisi bulunmaklığım hasebiyle ancak geminin bu seferine ve bu işlerine mahsus olmak üzere ve sözü edilen selahiyetlerle başkalarını tevkile .... Beynelminel Nak. ve Denizcilik - İstanbul, vekil tayin ettim". Bu vekaletname gereği davalının, kaptan ve binnetice donatan nam ve hesabına bazı muameleler yaptığı anlaşılmaktadır. O halde TTK.nun 117/3. maddesi gereğince davalı hakkında da aentalık hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Nitekim Haydarpaşa Liman Müdülüğünün davacıya yazdığı 28.12.1983 günlü ve mahkemeye gönderdiği, 13.6.1984 günlü yazılarında, davalının geminin acentası olarak kabul edildiği görülmekte olduğu gibi liman işlemlerini de davalının takip ettiği anlaşılmaktadır. O halde, TTK.nun 117/3. gereğince davalının acentalık hükümlerine tabi olması ve yaptığı muamelelerden ( liman idaresi, gümrük idaresi, Denizcilik Bankacıs, Sahil, Sıhhiye vs. mercilerle yaptığı muameleler gibi ) dolayı bir uyuşmazlık çıktığı takdirde donatana izafeten davacı veya davalı olabileceğinin kabulü gerekir.
Davalının acenta sıfatıyla yapığı muamelelerden dolayı sadece muamele yaptığı idarelere karşı değil, bu muameleden zarar gören üçüncü kişilere karşı da ( bu muamele haksız fiil teşkil etse dahi ) donatana izafeten temsil yetkisi ve görevli olduğunun benimsenmesi gerekir.
Nitekim, TTK.nun 119/2. maddesindeki ( muamelelerden ) kelimesini koyacak olurak, madde, "bu gibi muamelelerden çıkacak ihtilaflardan dolayı acenta muvekkili namına dava açabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir" şekilnde olacak ve bizim vediğimiz anlamı kazanacaktır. Zira belli mukaveleden doan ihtilaf yalnız sözleşme tarafları arasında olabilirse de muamele birçok kişiyi ilgilendirebilir veya zararlandırabilir.
Geminin liman işlerini davalı acenta yürüttüğüne ve bu işlerden davacı zarar gördüğünü iddia ettiğine göre TTK.nun 117/3 ve 119/2. maddeleri hükümleri gereğince davalı acentaya, temsil ettiği donatana izafeten pasif husumetin düştüğü kabul edilmelidir.
2 - Dava dilekçesi muhtevasında gemiden ismen bahsedilmiş ve davalı da geminin acentası olarak zikredilmiştir. Esas davalının, ismi zikredilmemekle beraber, gemi donatanı olduğu bu şekilde anlaşılmaktadır. Sadece, gemini gerçek veya tüzel bir kişiliği olmadığına göre, deniz hukukunda ve bu hukukla ilgili uyuşmazlıklarda, hasım ( gemi ) olarak gösterildiği takdirde, bundan gemi donatanının dava edildiği anlamı çıkarılmalıdır.
O halde, işbu davada da esas davalının GEORGİOS-G gemisi donatanı olduğu ve davanın daalı acenta aleyhine bu donatana izafeten açıldığının kabulü ile gemi kaptanının davalıya verdiği vekaletnamede donatan olarak da ( .... Shipping CO ) gösterildiği cihetle, hükmün bu donatana izafeten davalı acenta aleyhine tesis edilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulması gerekirdi veya bu şekilde açıklama getirilerek hüküm onanabilirdi.
Yukarıda açıkladığımız gerekçelerle çoğunluğun bozma gerekçesine karşıyım.