Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/4559
K: 1986/5041
T: 07.10.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Mersin 2. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 23.1.1986 tarih ve 141-4 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, davalı tarafından Tarsus 1. İcra Memurluğu'nun 1981/628 sayılı dosyası ile takibe konulan 15.5.1981 vade tarihli 15.000.000 liralık emre yazılı senedin, borçlusu bulunan dava dışı .... Jüt ve Kanaviçe Sanayii ve Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenerek, hatır senedi olarak lehdar görünen müvekkili şirkete verildiğini, bundan başka vade ve miktar haneleri boş olan diğer 7 adet senetle birlikte 8 adet senedin 10.12.1977 tarihinde senet emanet makbuzu ile Mahir adındaki şahsa verildiğini, bu senetlerin verilmesinden maksadın müvekkili şirketin en büyük hissedarı ve münferiden yetkilisi olan Yahya'ya ait kollektif şirketten kredi sağlamak olduğunu, senetlerin arkasını müvekkili şirketin temsilcisi olan Yahya'nın şirket adına şahsına ciro ettiğini, diğer 7 adet senet kullanılarak bankadan kredi sağlanmış olmasına rağmen dava konusu senedin kullanılmadığını, davalının senedi kötüniyetle ve rıza hilafına iktisap ettiğini, vade ve miktarı doldurulduğunu, bu senet her ne kadar davalının babası Mustafa tarafından kendisine ciro edilmiş ise de, davalının babası Mustafa'nın iddia ettiği gibi, müvekkiline 15.000.000 lira borç vermediğini belirterek, karşılıksız olan senetten dolayı müvekkilinin borçlu bulunmadığının tesbiti ile borçtan kurtulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, şirket ortağı Yahya tarafından açılan, aynı senede ilişkin menfi tesbit davasına ait 1982/168 esas sayılı dava da bu dava ile birleştirilerek birlikte görülmüştür.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin dava konusu senede ciro yolu ile hami olduğundan dava dilekçesinde sözü edilen def'ilerin davalıya karşı ileri sürülemeyeceğini, senet emanet makbuzunun müvekkili yönünden bağlayıcılığı olmadığını, senedin rıza hilafına alındığının iddiası söz konusu ise, borçtan kurtulma davası açılmayıp, istirdat davası açılması gerektiğini ileri sürerek, haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece dava konusu senet, iddia, savunma, bilirkişi raporu, ilgili dosyalar ve tanık beyanları ile toplanılan deliller dayanak yapılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu senedin lehdarı bulunan davacı şirketle cirantası olan diğer davacı Yahya vekili, senedin kredi sağlanması maksadıyla hatır senedi olarak dava dışı....Jüt ve Kanaviçe Sanayii ve Ticaret limited Şirketi tarafından düzenlendiğini, dava konusu olmayan diğer senetlerin kredi işleminde kullanılmasına rağmen bu senedin kullanılmadığını, davalı hamilin senedi rıza hilafına ve kötüniyetle iktisap ettiğini, vade ve miktarının da sonradan doldurulduğunu iddia etmiştir. Yukarıda yapılan açıklamadan da anlaşılacağı veçhile, dava lehdar ve ciranta tarafından hamil lehine açılmış olup, senedin keşidecisi şirket davada taraf değildir. Diğer taraftan, senet borçlusu şirket senedin karşılıksız olduğu yolunda hamil aleyhine bir davada açmamıştır. Şayet böyle bir dava açılmış olsaydı, ancak o takdirde davalının kötüniyetli olduğu yolunda TTK.nun 599. maddesi uyarınca şahit dinletilebilirdi. Davada keşideci taraf olmadığına göre, 599. maddenin olaya uygulanma olanağı ve dolayısıyla kötüniyet iddiasının dinlenilmesi mümkün değildir.
Burada davacılardan biri lehdar, diğeri cirantadır. Bu sıfatları itibariyle davacıların hamile karşı bedelsizlik (karşılıksızlık) iddiasını şahitle ispat etmelerine olanak yoktur. Zira HUMK.nun 290. maddesi gayet açık olup, anılan madde ile senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def'i olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin 5.000 liradan bile az miktarda olsa, şahitle ispat olunamayacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır. Hal böyle iken mahkemece, şahitlerin senedin karşılıksız olduğu şeklindeki beyanlarının hükme esas alınması doğru değildir. Kaldı ki, davalı taraf tanık dinlenilmesine açıkca muvafakat ettiğini HUMK.nun 151. maddesine uygun bir şekilde beyan edip zaptı da imzalamış değildir. Her ne kadar Usulün 293. maddesinin 5. bendine göre hile iddiasına karşı şahit dinletilebilirse de, davacı tarafın iddiası da hilenin tanımına girmemektedir. Zira, hile, uygulamada "bir kimsenin gerçek durumu bilmesi halinde kabul etmeyecek olduğu bir şeyi kabul etmesine diğer bir kimse tarafından yol açılmış olması" (HGK. 3.4.1963 gün ve E: 4/76, K: 40 Bkz. ABD. 1963 Sayı: 4, sh: 494 vd.) şeklinde tanımlanmışa bulunmaktadır. Oysa davacıların buradaki iddiaları senedin çalındığı şeklindedir ki, bu da kanıtlanmış değildir.
Bu durumda, yukarıda açıklanan bütün bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşünce ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 7.10.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini