 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/4176
K: 1986/4323
T: 09.07.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Şişli 3. Sulh Hukuk Hakimliği)nce verilen 11.2.1986 tarih ve 618-79 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı Ünal vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili (375.000) liranın, sigortanın sorumluluğu limitiyle sınırlı olmak üzere rücuan davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili davayı kabul etmiştir. Davalı Ünal vekili yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, yetki itirazının 2918 sayılı Trafik Kanununun 110. maddesi uyarınca reddiyle toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı Ünal vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı sigorta şirketine sigortalı olan araca, davalı Ünal'a ait ve diğer davalı şirkete mecburi mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın çarpmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır.
Davalı Ünal vekili cevap dilekçesiyle, kendi ikametgahının İzmir olduğunu açıklamakla birlikte haksız fiilin de İzmir - Karşıyaka'da vukubulduğunu ve davanın bu yer mahkemesinde açılması gerektiğini ileri sürerek yetki itirazında bulunmuştur. Gerçekten de dosyaya ibraz edilen belgelerden ve özellikle trafik kaza raporundan olayın İzmir - Karşıyaka'da meydana geldiği anlaşılmaktadır. HUMK.nun 21. maddesi hükmüne göre, haksız fiilden kaynaklanan davaların o yer mahkemesinde bakılabileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Davanın Şişli Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açılmasına yetki yönünden hukuki dayanak yapılan davalı sigorta şirketinin merkezi İkametgahı Şişli olmakla birlikte, yürürlükten kalkan 6085 sayılı Kanunun 55/6. maddesine paralel olarak düzenlenmiş bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesine göre, sigortacının merkez veya şubesinin veya acentasının bulunduğu yerden başka, kazanın meydana geldiği yer mahkemeleri de bur tür davalarda yetkili olarak kabul edilmiştir. Görülüyorki her iki davalı yönünden de HUMK.nun 9. maddesinin 2. fıkrasının 2. cümlesi uyarınca ortak yetkili mahkeme haksız fiilin işlendiği Karşıyaka Mahkemesi'dir. Böyle bir durumda aynı Yasanın 9/II. fıkrasının ilk cümlesine dayanılarak davalılardan birinin ikametgahı mahkemesinde dava açılabileceğinin kabulü ile ve 2918 ssayılı Yasanın 110. maddesindeki özel yetki kuralına da kesin yetki kuralı niteliği verilerek davalı Ünal vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kaldı ki, dava dosyası kapsamından davacı sigorta şirketinin diğer davalı mecburi mali mesuliyet sigortacısı şirketten davadan önce hiçbir talepte bulunulmadan bu davayı onun ikametgahı mahkemesinde açtığı ve bu davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde ise, davaya karşı hiçbir itirazda bulunulmadan kabul edildiği görülmektedir. Böyle bir durumda yani, davadan önce hiçbir talepte bulunulmadan ve temerrüde düşürülmeden bu davalı şirketi de hasım gösterilmek suretiyle davanın Şişli Mahkemesi'nde açılması, diğer davalıya kendi mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacı güdüldüğünü açıkça gösterirki, böyle bir hal HUMK.nun 9/II. maddesinin son cümlesinde açıklandığı gibi, yasa koyucu tarafından da doğru görülmemişti. Bu husus kökleşmiş Yargıtay Kararlarıyla da açıklığa kavuşturulmuş bulunmaktadır (Bak. Yargıtay HGK., 26.9.1980 gün ve 78/11-865 E, 80/2167 K. sayılı ilamı, YKD., 1980/12).
O halde, mahkemece yukarıdaki açıklanan hususlar dikkate alınmadan davalı Ünal vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın adı geçen davalı yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Ünal vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın bu yönden BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 9.7.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.