 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/4161
K: 1986/5036
T: 07.10.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 5. Ticaret mahkemesince verilen 22.1.1986 tarih ve 539 - 13 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 6.10.1986 gününde davalı avukatı gelip, davacı asil tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, ortağı bulunduğu davalı şirketin 30.3.1983 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında hissedarların müktesep haklarını ihlal eder şekilde karın tevziine ilişkin 32. maddede değişiklik yapıldığını, bu değişikliğin hernekadar Sermaye Pigyasası Kanunu uyarınca yapıldığı ifade edilmekte ise de, ikinci temettüye ilişkin matrah yükseltilerek 100 adet kurucu intifa senedi sahibi olan V.K nın fazla para almasının sağlandığını, şirketin kuruluşundan 20 yıl sonra kuruculara yapılan bu tefrikin yasadışı olduğunu, diğer tarafdan değişikliğin henüz yürürlüğe bile girmeden uygulanmaya başladığını belirterek, yasaya aykırı anasözleşme değişikliğinin tesbiti ile iptaline, bunun yürürlüğe girmeden uygulanmasına dair genel kurul kararının da iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, Anasözleşmede yapılan değişiklikler için Ticaret Bakanlığı ve Sermaye Piyasası Kurulundan gerekli izinlerin alındığını, davacının iddialarının varit bulunmadığını, anasözleşmenin 32. maddesinde yapılan değişiklikle şirket kararından, birinci kanuni ihtiyat akçesi, şirketçe ödenmesi gereken mali mükellefeyetler karşılığı ve ödenmiş sermayenin % 5'ine tekabül eden birinci kar payı tefrik edildikten sonra, bakiyeden % 3'nün intifa senedi sahiplerine tahsis olunacağının hüküm altına alındığını, Sermaye Piyasası Kanunun intifa senedi sahiplerine tahsis edilecek kar payının matrahını değiştirmediğini, 32. maddede yapılan değişikliğin pay sahiplerinin müktesep haklarını da ihlal etmediğini, aksine birinci temettü miktarının artırıldığını, esasen kar bakımından müktesep hakkın ikinci kar payını da kapsayacağı şeklindeki yorumun Yargıtay içtihatlarına da aykırı bulunduğunu, diğer tarafdan esas mukavele değişikliklerinin 1983 yılında yapılması ve uygulanmasının S.P.K. gereği olduğunu, ayrıca davacının genel kurul tutanağına mahalefetini geçirmediğinden dava açma hakkının da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu ile ek rapor, anasözleşme, genel kurul zaptı ve toplanılan delillere dayanarak, davacının genel kurulda sadece karara muhalif kaldığı ancak muhalefetini zabta geçirtmediği ve bu itibarla dava açma hakkı bulunmadığı esasen anasözleşmenin 32. maddesinde yapılan değişkilikle birinci kar payı azaltılmayıp, yükseltildiği, kar payı azalmasının ikinci kar dilimi için olduğu, bunun ise yasaya aykırı olmadığı, ayrıca yapılan değişikliğin eski anasözleşme yürürlükte iken karalaştırılan 1982 kar dağıtımı hakkında da uygulanmasının 2499 sayılı yasanın geçici ikinci ve IV/I sayılı tebliğin 7. maddesine uygun olduğu ve genel kurul kararının yasa ve afaki iyiniyet kurallarına da aykırı olmadığı gerçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirci sebeplere ve dellilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, 11.000 lira duruşma vekililik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 1.500 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubuyla temyiz edenden alınmasına, 7.10.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.