 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/3879
K: 1986/4365
T: 10.07.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Konya Asliye 2. Hukuk Hakimliğince verilen 10.2.1986 tarih ve 529-14 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenilmekle dava konusu meblağ 1.000.000 liranın altında bulunduğundan HUMK.'nun 3156 sayılı Kanunla değişik 438 inci maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle, tetkikit anılan evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı kollektif şirketin ortağı iken, 7.9.1979 günlü tadil mukavelesi ile ayrıldığını, ayrılmadan önce başlanıp davacının ayrılmasından sonra fiilen ithali gerçekleştirilen 1600 adet akaryakıt pompasından dolayı davacının % 40 payı nedeniyle 640 adet pompa hakkı bulunduğunu ileri sürerek, parasal karşılığı (14.400.000) liranın 1979 yılı bilançosundan itibaren Kanuni faziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının kollektif şirketteki % 40 hissesini 31.8.1979 tarihli porotokol ile diğer ortağı (A.A.)'ya devrettiğini, böylece hiçbir hakkı ve ilişiği kalmadığını, üstelik tahsis konusu işlemlerin davacının ayrılmasından önce başlamadığını ve mazot pompalarının beheri (1250) lira olup tamamının (2.000.000) lira tuttuğunu, davacının hissesinin de senetle ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia ve savunmaya, ibraz edilen delil ve belgelere, yapılan bilirkişi incelemesine göre, davacı 31.8.1979 tarihli devir protokolü ve 7.9.1979 tarihinde şirket anasözleşmesinde yapılan tadilat gereğince şirket ortaklığından ayrılmış ise de, daha önce tahsis edilip de davacının şirketten ayrılmasından sonra fiili ithali gerçekleşen 1600 adet yakıt pompasından % 40 hissesine göre 640 adet pompa hakkının TTK.'nun 205 inci maddesi uyarınca var olduğu, ancak bu pompaların brulör imalatında kullanılması işiyle artık ilgisi kalmadığına göre sadece ithal fiyatı üzerinden hakkı bulunduğu, kar haddi ithal fiyatının % 50 si olarak anıldığı takdirde (400.000) lira davacının hissesine düşen kar payı ile ( 141.222) lira işlemiş faiz olmak üzere toplanan (541.222) liranın davalıdan tahsiline, (400.000) liraya dava tarihinden 19.12.1984'e kadar % 10, ondan sonra %30 faiz uygulanmasına, bakiye istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 31.8.1979 günlü tasfiye protokolunda taraflar arasında tasfiye edilecek hususlar kalem kalem ve oldukça teferruatlı biçimde gösterilmiş ve fakat dava konusu pompalarla ilgili bir hüküm konulmamış olmakla birlikte, yine taraflar arasında daha sonra düzenlenen 7.12.1979 günlü teslimat ve infaz zaptının son kısmında taraflar arasında geriye kalan tasfiyesi gereken hususlar teker teker gösterilmiş, bunların dışında yekdiğerinden hiçbir alacakları kalmadığı açıklanarak bu sair konularda birbirini ibra etmiş olduklarından ve dava konusu pompaların da, ibra edilen hususlar içinde bulunmasına göre, davacının bu pompalardan dolayı davalıdan bir alacağı olmadığının kabulü ile davanın reddi gerekirken, dava konusu pompaların protokol ve ibra dışı kaldığından sözedilerek aksi yönde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 10.7.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.