 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/3832
K: 1986/4126
T: 2.7.1986
6762/m.119
Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesince verilen 31.1.1986 tarih ve 779-34 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, davalı şirketin acentalığını yaptığı ( F.F. ) ve ( B. ) isimli gemilere muhtelif tarihlerde klavuzluk hizmeti yaptığından toplam ( 6.267.348 ) lira alacaklarının ihtarnameye rağmen ödenmediğinden davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı duruşmalara gelmemiş, her hangi bir savunma yapmamıştır.
Mahkemece, bilirkişi kurulu raporuna ve toplanılan kanıtlara nazaran ( 6.225.691 ) liranın davalıdan tahsiline, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı temyiz etmiştir.
T.T.K.'nun 119 uncu maddesi hükmüne göre acenta aleyhine ancak müvekkili olan donatanın gösterilmesi suretiyle bir dava açılması mümkün bulunmaktadır. Dava dilekçesinde, müvekkili donatının isim ve hüviyeti belirtilmemiş ve doğrudan doğruya asil olarak acenta aleyhine dava açılmıştır. Ancak dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığına göre davacı doğrudan doğruya acenta nezdinde olan alacağını değil, dilekçede ismi geçen gemilerin donatanlarındaki alacağını tahsil amacıyla bu davayı ikame etmiştir. Şu halde davacı husumeti tevcih ederken acentanın müvekkillerine izafeten hasım gösterildiğini açıklamamış, bu hususu noksan bırakmıştır. bu durumda davacıya donatanların isimleri tashih ettirilmek suretiyle gerekli açıklama yaptırılması ve buna göre yeniden dava dilekçesinin donatanlara izafeten acentaya tevcihiyle, davalıya cevap hakkı tanınan adı geçen gemi donatanlarının acentası olduğu takdirde onlara izafeten husumetin acentaya tevcih edildiğinin kabulüyle davaya devam edilmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2.7.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.