 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/3605
K: 1986/4337
T: 10.07.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asl. 2. Ticaret Mahkemesince verilen 3.4.1986 tarih ve 601.243 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine aykırı olarak davalının eksik taşıma yaptırdığını, navlun ücretlerini gecikmeli ödediğini, zararları için düzenledikleri faturaya davalının süresinde itiraz etmediğini ileri sürerek kar mahrumiyeti, geciken ödemelerin faizi ve Irak'ta fazla bekleme ücreti olarak toplam (26.530.000) liranın banka iskonto faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının yeterli düzeyde taşıma yapmadığını, bir kısım malın yerine ulaştırılmadığını, beklemeden dolayı ücret talep edilebileceğine dair bir anlaşma bulunmadığını, istem konularında fatura düzenlenmesinin yasaya uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının dayandığı faturanın TTK.'nun 23 üncü maddesine uygun olmadığı, tazminat niteliğindeki alacakların fatura konusu olmayacağı, bu nedenle yasaya uygun olmayan faturaya itiraz edilmemiş olmasının davalı aleyhine sonuç doğurmayacağı davacının davasını yazılı delillerle veya tarafların ticari defterleri ile ispat etmesi mümkün iken, davacının böyle bir ispat yoluna gitmediği, dayandığı teleks yazı fotokopilerinin tesdiksiz ve davalı tarafın imzasını taşımadığı gerekçeleriyle sabit olmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar fatura konusunda mahkemenin görüşü yerinde ise de, bugünkü modern komünikasyon sistemi gereği ticari hayatta teleksin çok sık kullanılan bir yol olması ve taraflarca itiraza uğramaması halinde teleks yazışmaların da delil niteliğinde kabul edilmesi gerekir. Teleks yazışmasının imzalı olması mümkün ve müteamel değildir. Diğer yandan mahkemenin fatura yönünden ileri sürdüğü gerekçe, ticari defterler yönünden de geçerlidir. Diğer bir deyimle sözleşmeye aykırı davranılmasından doğan tazminat niteliğindeki alacakların deftere kaydedilmesi uygulanan bir yol değildir.
Bu itibarla mahkemece, itiraza uğramayan teleks yazışmaları, varsa tarafların sair delilleri toplanarak evvelemirde taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin şartlarının tesbit edilmesi, ondan sonra iddia ve savunma bakımından gerekli inceleme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 10.7.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.