 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/3574
K: 1986/4394
T: 11.07.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Geyve Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24.1.1986 tarih ve 110-5 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin miras bırakanı (Y.D.)'in davalı (L.K.) yönetimindeki ve kendisine ait diğer davalı Şark Sigorta T.A.Ş.'ine mali mesuliyet policesiyle sigortalı özel aracın çarpması sonucunda hayatını kaybettiğini ileri sürerek, davacı sağkalan eşi (H.D.) için (250.000) TL. maddi, (50.000) TL. manevi; diğer davacılar için (40.000) er TL. manevi ve (20.000) TL. cenaze gideri olmak üzere toplam (520.000) TL. tazminatın fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak şartıyla ve davalı sigorta şirketinin limitle sorumlu olmak şartıyla, davalılardan müstereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, manevi zararın teminat dışı olduğunu, maddi zararın ise kanıtlanması gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı vekili de maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, tazminatta murisin 6/8, davalının 2/8 kusur durumunun nazara alınması gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iddia ve savunmaya, ibraz edilen delil ve belgelere, kesinleşen ceza mahkumiyet ilamına göre, olayda miras bırakan 5/8, davalının 3/8 kusurlu oldukları, davacıların davalı (L.K.) ile ibralaşıp maddi tazminat talebi kalmadığını davacı vekili imzalı beyanı ile bildirdiğinden, konusu kalmayan (L.) aleyhindeki davanın reddine, ancak sigorta şirketi police ile (250.000) TL. tazminat ödemeyi taahhüt ettiğinden, davanın sigorta şirketi yönünden kabulü ile (250.000) TL.'nın davalıdan tahsiliyle davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı sigorta şirketi vekili temyiz etmiştir.
Davacılar vekili, sigortalı araç sahibi diğer davalı (L.K.) ile anlaşarak, sigortadan alacağı tazminat dışında bu davalıyı ibra ettiğini bildirmiştir.
Davalı (L.K.) vekili dahi, ibranın varlığını doğrulamıştır. Ancak, ibranın şartları konusunda mahkemeye bilgi verilmemiştir. O halde, mahkemece taraf vekillerinden ibranın şartlarının ve bir para alınmışsa miktarının sorulması, davacıların uğradığı gerçek zararın tesbit edilmesi, davalı (L.) tarafından ödenen bir meblağ varsa, bu meblağın gerçek zarardan düşülmesi ve kalan tutara, sigorta tazminat tutarının aşmamak suretiyle hükmedilmesi gerekirken, gerçek zarar araştırılmadan, sigorta şirketinin her halükarda (250.000) TL.'dan sorumlu olduğu benimsenerek hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı sigorta şirketi yararına BOZULMASINA, 11.7.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.