 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/3310
K: 1986/3958
T: 26.06.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İznik As. Hukuk Hakimliğince verilen 20.2.l986 tarih ve 292-13 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup, düşünüldü:
KARAR : Davacı, bankadan gelen ihbarnameye göre davalının alacaklı göründüğü muhtelif vadeli ve meblağlı toplam 620.000 lira tutarındaki bonoların davalının eline ne şekilde geçtiğini bilemediğini, ancak davalı ile hiç bir ilişkisi bulunmadığını ileri sürerek anılan bonolarla davalıya borçlu olmadığının tesbitini ve bonoların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı İsmet Şener vekili, bonoların Eşref Çatak'tan ciro yoluyla müvekkiline geçtiğini, TTK.nun 592. maddesi uyarınca bonoların sonradan anlaşmaya aykırı biçimde doldurulduğu iddiasının iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, ibraz edilen delil ve belgelere, dava konusu bonolardan dolayı davacının Eşref Çatak aleyhine açtığı menfi tesbit davasının kabulüne ilişkin aynı mahkemenin 1984-306 E. sayılı hükmünün kesinleşmiş olmasına göre, davacının dava konusu bonoları aslında dava dışı Ertuğrul Baykent isimli kişiye boş olarak imzalayıp verdiği, Ertuğrul'un da Eşref Çatak'a davalı İsmet Şener'e götürmesi için teslim etmesinden sonra, Eşref Çatak'ın lehdar hanesine kendi ismini yazıp, bonoları davalıya ciro ettiği, bu durumda tedavüle çıkarıldığında emre yazılı senet unsurlarını taşımadığı gibi, hakkı olmadığı kesin hükümle saptanan Eşref Çatak'ın davalıya ciro etmesinin de mümkün bulunmadığı nedenleriyle davanın kabulüne, davacının davalı İsmet Şener,'e de borçlu olmadığının tesbitine, dava konusu altı adet bononun iptaline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
TTK.nun 690. maddesi yollamasıyla 592. maddesi hükmü ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince sadece imza edilerek verilen bir bono açık bono olarak kabul ve geçerli sayılması gerekmesine ve TTK.nun 599. madde hükmü gereğince şahsi def'ilerin iyi niyetli hamile karşı ileri sürülemeyeceğine, kumar borcu iddiasının da bir şahsi def'i niteliğinde olup yine TTK.nun 599. maddesi gereğince iyi niyetli hamile karşı ancak bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde ileri sürülebileceğini bilerek ve kendini zarara uğratmak amacıyla ciro suretiyle devraldığını kanıtlayamamış olmasına göre, işbu senetlerden dolayı kaideten davalıya borçlu olduğunun kabulü gerekir. Ancak, davacı dava dilekçesinde sair deliller demek suretiyle yemine de dayanmış olmakla, davalıya, işbu bonoların kumar borcu karşılığı düzenlendiğini bilmediği ve davacıya zarara uğratmak maksadıyla devralmadığı yolunda bir yemin teklifine hakkı bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 26.6.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.