Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/3111
K: 1986/3213
T: 27.06.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Gaziantep Asl. 3. Hukuk Hakimliğince verilen 25.12.1985 tarih ve 234-709 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline ait kamyona davalı (A.Ö.)'e ait diğer davalı (H.) yönetimindeki kamyonun çarparak zarara neden olduğunu, olayda davalının 6/8 oranında kusurlu olduğunu belirterek, toplam (732.000) liranın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, kusur oranına ve tazminat miktarına itiraz etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, ilgili belgeler ve bilirkişi raporuna göre, davacının vergi dairesine belirttiği kazanç miktarına göre kazanç kaybı toplam 6.312.75 lira olarak hesap edilip kusur oranına göre toplam (139.24856) liranın davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacının aracının tamirde kaldığı sürece uğramış olduğu kazanç kaybı işlemi yönünden mahkemece 1984 yılı için göstermiş olduğu vergi beyanı gözetilmek suretiyle 15 günlük süre için (6.312.75) lira kazanç kaybı hesaplanmış ve bu miktar üzerinden karşı tarafın kusuruna göre kazanç kaybına hükmedilmiştir. Mahkemece her ne kadar vergi beyanı esas alınmak suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesis edilmiş ise de, vergi, kamu düzeni ile ilgili olup, davacının gelirini düşük göstermesi veya gerçeğe aykırı beyanname vermesi vergi mevzuatını ilgilendirir kazanç kaybının hesaplanmasında esas alınamaz. Yerleşmiy Yargıtay İçtihadları da bu doğrultudadır.
Bu durumda mahkemece BK'nun 43 üncü maddesi de gözetilmek suretiyle davacının kazanç kaybı yönünden gerçek zararının saptanarak ona göre bir hüküm tesisi gerekir. Kaldı ki mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda kazanç kaybı miktarı da saptanmış bulunmaktadır. İşte mahkemece yukarda açıklanan bütün bu hususlar gözetilmeksizin aksine düşünce ile yazılı olduğu şekilde hüküm konulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 27.6.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Bankalar hukuku] go to this web-site 
  • 17.06.2025 10:32
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini