 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/304
K: 1986/688
T: 13.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Yenimahalle Asliye 2. Hukuk Hakimliğince verilen 16.10.1985 tarih ve 770-518 sayılı hükmün temyizin tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, davalının Demetevler, 12. cadde, 22. sokak 22 numaradaki TIR tamir atelyesine kaçak elektrik bağlattığını ileri sürerek bir soruşturma sonucu ortaya çıkan bu durum nedeniyle davalının 24.12.1979 - 9.5.1983 tarihleri arasında kaçak kullandığı elektrik bedeli (539.680) TL.'nın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevabında, işyerinin (S.) Uluslararası Frigorifik Nakliyet Sanayii ve Ticaret A.Ş.'ne ait olduğunu, daha sonra da bu yerin (B.) Dış Ticaret Uluslararası Frigorifik Nakliyat Sanayii ve Ticaret A.Ş.'ne satıldığnı, dolayısıyle kendisine şahsen husumet yöneltilmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia ve savunmaya, ibraz edilen delil ve belgelere, idari tahkikat evrakına, tapu ve vergi kayıtlarına dayanılarak işyerinin (S.) A.Ş.'ne ait olduğu, davalının kendi şahsına ait bir işleri bulunmadığı nedenleriyle, dava dilekçesinin husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı,cevap dilekçesinde davalarının davalının iştirak ettiği haksız fiil nedeniyle 3 üncü bir kişinin (davalının ortağı olduğu şirketin) kaçak elektrik kullanmasına olanak sağlamak suretiyle,kendisini zarara uğrattığını bildirmiştir. Dava dilekçesinden de bu husus anlaşılmakla birlikte, davacının sevaba cevap dilekçesindeki ileri sürüş şekli, iddianın genişletilmesi olarak kabul edilse dahi, davalı bu genişletmeye karşı çıkmamıştır. O halde Mahkemenin uyuşmazlığı Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi içeriğine göre çözmesi gerekir. Davacının Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesine dayanması ve davalının gerçekten dava dışı bir kişi ile anlaşarak yine dava dışı şirkete ait atölyeye kaçak cereyan bağlatması bir haksız fiile iştirak sonucunu doğuracağından, bu nedenlerle davalıya husumet düşeceğinin kabulü ile davacının uğradığı zarar hesaplanarak, olaydan müteselsilen sorumlu olan davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken davanın husumet nedeniyle reddi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 13.2.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.