Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1986/2111
K: 1986/2772
T: 08.05.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi) nce verilen 12.6.1985 tarih ve 321-534 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenilmekle; dava konusu meblağ 1.000.000 liranın altında bulunduğundan HUMK.nun 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle, tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının, dava dışı bir limited şirketin davacı banka ile imzaladığı (400.000) lira olan limiti aşan senetlerin halen davacı elinde olduğunu, faiz, vergi vs. hesaplarının fahiş ve mükerrer olduğunu, kefaletin de sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, ibraz edilen delil ve belgelere yapılan bilirkişi incelemesine göre, davalının sözleşme gereği sorumlu olduğu borcun takip tarihinde aslında (1.156.886) lira olduğu ancak (984.951) lira talep edildiği anlaşıldığından, takibin bu miktar üzerinden % 58 faiz, % 3 gider vergisi ile devamına FFİF. talebinin reddine, % 15 üzerinden hesaplanan (147.892) lira inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı Salih'in, davacı banka ile dava dışı P..Gıda ve Turistik Eşya Pazarlama Limited Şirketi arasındaki 11.9.1981 tarihli umumi taahhütnameyi (müşterek borçlu ve müteselsil kefil) sıfatıyla imzaladığı, bizzat davacı vekilinin iddiası olduğu gibi incelenen taahhütname ve hesap kartonlarından da krediyi davalıya değil limited şirkete verildiği, davalının ise (müteselsil kefil) sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar sözleşmenin 28. maddesinde (müşterek borçlu) tabiri dahi geçmekte ise de, gerek bu maddenin başlığındaki (müteselsil kefalet) ibaresinden, gerekse buna uygun şekilde asıl kredinin 3182 sayılı Bankalar Kanununun 44. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalıya kullandırılmamış oluşundan davalıyı müşterek borçlu kabul etmeye imkan bulunmamaktadır. Nitekim doktrinde de, BK.nun 487. maddesindeki "müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatıyla.." sözlerinin çeviri yanlışlığı sonucu olduğu, bu maddede müteselsil kefaletin düzenlendiği, bunun ise, çeşitli unsurları bakımından müteselsil borçluluktan farklı olduğu kabul edilmektedir (Bkz. Tandoğan Haluk, Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, Cilt: 2, 2. Baskı, Sh. 505 vd). Bu itibarla davalının müşterek borçlu olarak asli sorumluluğu söz konusu olamayacağı gibi, davacı taraf dahi dava dilekçesinde müteselsil kefalet iddiasında bulunduğundan kredi borcundan dolayı davalının fer'an ve sınırlı sorumlu olduğunu kabul etmek zorunluluğu vardır.
Kefilin, sözleşmeden doğan alacaklardan dolayı ancak sözleşmede gösterilen (400.000) liralık azami meblağla sınırlı olarak sorumlu tutulabilmesi kefalet sözleşmesinin asli bir unsuru olarak BK.nun 484. maddesinin gereğidir. Her ne kadar Bk.nun 490. maddesi, kefilin borcun aslı ile beraber borçlunun kusur veya temerrüdünün kanuni neticelerinden sorumlu olacağını göstermiş ise de, bu sorumluluğun, 484. maddede kefaletin sıhhat şekli olduğundan bahsedilen ve sözleşmede gösterilen azami meblağa kadar olan sınır içinde değerlendirilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Nitekim, Mehaz İsviçre Borçlar Kanunundaki benzer hükümden doğan çelişkili uygulamaların "1942 yılında kanunda yapılan bir değişiklikle yukarıda açıklanan yorum tarzında hüküm getirilmek suretiyle sona erdirildiği bilinmektedir. Esasen, mehazda olduğu gibi Borçlar Kanunumuzun kefalete ilişkin genel yapısı ele alındığında, kanun koyucunun daha ziyade kefilin sorumluluğunu sınırlandırma eğiliminde olduğu görüleceğinden, henüz bizim kanunumuzda buna paralel bir değişiklik yapılmamış olmakla birlikte, BK.nun 484. maddesi ile 490. maddesinin birlikte değerlendirilmesi ve sonuçta, kefilin ancak sözleşmede gösterilen azami meblağı ile sorumlu olduğunun kabul edilmesi, kanun koyucunun amacına da uygun düşmektedir.
Bu itibarla, davalının sözleşmede gösterilen (400.000) liralık azami meblağ ile sorumlu tutulması, ancak bu meblağ için kendi temerrüdü varsa temerrüdünden doğan faiz ve masrafları bakımından bu limitin aşılabileceği, aksi taktirde bu meblağın aşılamayacağı gözetilerek, davalının itirazı bu yönlerden kısmen haklı olduğu halde, itirazının tümünün iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davalı yararına bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 8.5.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini