 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1986/6073
K: 1986/6751
T: 09.12.1986
DAVA : Davacı, yaşlılık aylığından fuzulen ödenen 1.631.934 liranın iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz isteğinin süresinde oludğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Davacı, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan almakta oludğu yaşlılık aylığının, yeniden sigortalı bir işte çalışması dolayısıyla kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptalini istemektedir.
Kurum, işlemin dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 63. maddesi 3279 sayılı Kanun'la değiştirilerek, anılan Kanun hükümleri çevresinde, yaşlılık aylığı almakta olanların, bu aylıkları kesilmeksizin tekrar sigortalı olarak çalışabilmelerine imkan tanınmıştır. Davalı, sözü edilen yasa değişikliğinden önce emekli olarak çalışmaya başlamış bulunmasına göre o tarihteki yasa hükmü yaşlılık aylığının kesilmesini gerektimekte ise de, getirilen yeni düzenlemenin amacı bakımından geriye doğru uygulanması da adalet ve nesafet kurallarından olduğu gibi yasanın da gereklerindendir. Gerçekten, yasama belgelerinden, yeni düzenleme ile öteki Sosyal GÜvenlik kuruluşlarına bağlı kişilerle Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı sigortalılar arasında eşitliğin sağlanması ve yaşlılık aylığı ile geçinmeyen sigortalıların ek gelir elde etmelerine imkan verilmesi amacının güdüldüğü anlaşılmaktadır. Zira, Emekli Sandığı ile Bağ-Kur'dan yaşlılık aylığı almakta olanlar, aylıkları kesilmeksizin yeniden çalışmaya başlayabilmektedirler. Bu alanda gerçekleştirilmek istenilen eşitlik ilkesi, hukuken mümkün bulundukça, yeni düzenlemenin, eşitliğin daha önce bozulduğu tarihe kadar geriye götürülmesini de icap ettirir. Başka bir anlatımla, 63. maddede yapılan değişikliğe getirilen yeni düzenlemenin yalnızca değişikliğin yürülüğe girdiği tarihten sonraki olaylara uygulanmasının kabulü, güdülen amaca ve giderek Anayasanın kanun önünde eşitliği öngören 11. maddesini özüne ve sözüne ters düşer.
Belirtilen maddi ve hukuki gerçekleri göz önünde tutmayan mahkeme kararı isabetli sayılamaz.
Mahkemce yapılacak iş, davacıdan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 3279 sayılı Kanunla değişik 63/5. maddesi hükmü çevresinde belirlenecek sosyal güvenlik destek primlerini ödeyip ödemeyeceği sorulmak, ödemeyi kabul ettiği takdirde sözü edilen primlerin ödenmesi koşuluyla davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.12.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.